Reklam

Reklam

BİR KIZILDERİLİ ATASÖZÜ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

“SON AĞAÇ KESİLDİĞİNDE,
SON NEHİR KURUDUĞUNDA
SON BALIK ÖLDÜĞÜNDE
BEYAZ ADAM PARANIN YENMEYEN BİRŞEY OLDUĞUNU ANLAYACAKTIR…'''

Beyaz adam , siyah adam hep birlikte  bu savurganlıkla devam ettiğimiz sürece  habere göre 2030 yılında 2 gezegene ihtiyacımız olacağı bildiriliyor. Çocuklarımızın en güzel yaşlarını yaşayacakları! çokta uzak olmayan bir dönem.

Küresel ısınma , ekolojik kriz ile ilgili kişisel olarak alabileceğimiz basit önlemler var.

Tasarruf tedbirleri listemiz ise şöyle;

  • Evimizde kombi kullandığımız ve yakıt olarak doğal gaz kullandığımız için salon gibi sürekli kullanılmayan odaların radyatörlerini gerektikçe açıyoruz ve oturma odası mutfak gibi yerleri de evden çıkarken ve gece yatarken mutlaka kapatıyoruz.
  • Lüzumsuzsa söndür sözünü hem su hem de elektrik harcamalarımızda uyguluyoruz.
  • Deterjan , şampuan, diş macunu gibi kimyevi maddeleri, tasarruftan ziyade çevre kirliliğini ve sağlığımız etkileyen negatif faktörleri de bertaraf etme nedeniyle minimum kullanıyoruz.
  • Çocukların kıyafetlerinin küçülenleri kardeşine ve kuzenlerine vererek, gerekirse kuzenlerinden küçülenlerini alıp giydiriyoruz.
  • Atık kağıt ve ambalajlarımızı ayırıyoruz , çöplerden ayrı olarak belirtilen günlerde bırakarak geri dönüşüme katkı sağlamaya çalışıyoruz. ( umarım belediyeler çöpe göndermiyordur bazen geri dönüşüm arabasını görmediğimizde “boşuna mı  acaba” hissine kapılıyoruz)
  • Alışveriş yaparken gereksiz poşet almıyoruz; ufak tefek alışverişlerde (kozmetik, kırtasiye, vs)  çantanın içine direk atıyoruz, market alışverişlerinde ise poşetleri max dolduruyoruz (  birbirinden ayrılması gereken gıda  ve deterjanlar ayrı oluyor mecburen)
  • Galiba en önemlisi  de şu; bu dünyayı onlardan emanet aldığımız çocuklarımızı tasarruf etmeyi ögreterek yetiştirmek için çaba gösteriyoruz.

Enerji ihtiyacı yüzde 160 artacak

Türkiye'nin enerjiye olan ihtiyacının 2020'de yüzde 160 oranında artacağı, bunun da önemli tasarruf sağlayan bina yalıtımı konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini bir kez daha gündeme taşıdığı bildirildi.
 

Isı Yalıtımı Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Kubilay Ulu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insan yaşamının vazgeçilmez parçası olan enerjinin, ülkelerin ekonomik gelişme göstergesinin de en temel unsuru olduğunu söyledi.

Araştırmalara göre, 2020 yılında dünyanın enerji talebinin bugünküne göre yüzde 65 artacağını belirten Ulu, ''Türkiye gelişmekte olan bir ülke ve 2020'de enerji ihtiyacı bugüne göre yüzde 160 artış gösterecek. Elektrik tüketimi ise günümüz rakamlarının 2,5 katına ulaşacak'' dedi.

Ulu, giderek artan bu talebin nasıl karşılanacağının tartışıldığını, alternatif enerji kaynaklarının arandığını ifade ederek, ''Asıl düşünülmesi gereken, öncelikle enerji kaynaklarını nasıl daha verimli kullanacağımız ve hangi uygulamalarla tasarruf sağlayacağımız olmalı'' diye konuştu.

Türkiye'nin 2010'daki enerji ithalatının 34 milyar dolar seviyesinde olduğunu anımsatan Ulu, şunları kaydetti:
''Cari açığımız ise 48,6 milyar dolar. Yani enerji ithalatımız, cari açığımızın yarısından bile fazla. Çünkü Türkiye'deki binaların yüzde 90'ı yalıtımsız ve bu nedenle her yıl ortalama 7,5 milyar dolarlık enerjiyi israf ediyoruz.

Bu gidişe 'dur' deme zamanının geldiğini fark eden yetkililer, Enerji Verimliliği Strateji Belgesi ile konuya verdiği önemi ortaya koydu. Hazırlanan Strateji Belgesi'ne göre, ısı yalıtımı bulunmayan binalara 2012 yılından itibaren artan oranlarda vergi uygulanması, binalara azami enerji ve emisyon sınırlaması getirilmesi, özellikle mevcut binalarda ısı yalıtımı ve verimli sistemler için yapılacak yatırımların özendirilmesi hedefleniyor.''

-YILDA 300 MİLYON DOLAR ENERJİ TASARRUFU-


Türkiye'nin enerjisinin yaklaşık yüzde 73'ünü ithal ettiğini hatırlatan Ulu, ısı yalıtımı ile binaların ısıtma ve soğutma için harcanan enerjiden yarı yarıya tasarruf sağlanmasının mümkün olduğunu, bu açıdan konu üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini belirtti.


Ulu, bu yılın başından itibaren yeni binalarda ''Enerji Kimlik Belgesi'' gereğince ısı yalıtımının zorunlu hale getirildiğine dikkati çekerek, ''her yıl yeni yapılan 100 bin binanın yalıtımlı olması ile yılda 300 milyon dolarlık enerji tasarrufu sağlanacağını'' ifade etti.

Yalıtımı olmayan mevcut binaların ise her yıl ortalama 7,5 milyar dolarlık enerjiyi havaya savurduğunu söyleyen Ulu, tasarruf için öncelikle ''yalıtıma yatırım'' yapılması gerektiğini vurguladı.


Yalıtım uygulamalarının artmasında finansal teşviklerin çok önemli olacağına değinen Ulu, yapılarda bu amaçla kullanılan ürünlerinde KDV'nin yüzde bire indirilmesi ve devlet destekli, mortgage benzeri çok düşük faizli, uzun vadeli kredi kullandırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

RÜZGAR ENERJİSİ

Rüzgar enerjisi santralleri puant yüke destek veren enerji santralleridir.Türkiye'deki rüzgar hızının enerji ihtiyacının yüksek olduğu zamanlarda arttığı bilinmektedir. Bu sayede rüzgar enerjisi santralleri günlük ve mevsimlik azami ihtiyaçların karşılanması için kullanılabilir.
Temel yük enerji santralleri (ör. termik ve nükleer santralleri) yılda yaklaşık 6.000 ila 7.000 saat, orta yük enerji santralleri (kömürlü termik santraller ve doğal gaz santralleri) ise normalde yaklaşık 4.500 saat çalışmaktadır. Buna karşın rüzgar enerjisi santralleri (Türkiye'nin Ege kıyılarında) yılda yaklaşık 3.500 saat çalışmaktadır. Geleceğin yeniden kıllanılabilir enerji kaynakları çok sayıda birbirinden farklı enerji üretim tesislerinden oluşmak zorundadır.
Yukarıda bahsedilen enerji santrallerinden hiçbiri tek başına güvenli bir enerji kaynağı garanti edemez. Türkiye çapındaki kurulu tüm enerji santralleri, tekil enerji santrallerinin devre dışı kalması durumunda tüm şebekeyi korunakta ve desteklemektedir. Rüzgar enerjisi santralleri teknik olarak bir zorluk olmadan bu bileşik ağa entegre edilebilmektedir. Bu sayede yalnızca çevre ve halk sağlığı açısından zararlı maddeler taşıyan yakıtlardan kaçınılmak-la kalmayıp, çok sayıda yeni enerji santrali inşaatına da gerek olmayacaktır. Avrupa'da özellikle şebekesi zayıf olan enerji dağıtım kuruluşları şebekeyi destekleyen yüksek teknolojili rüzgar enerjisi santralleri ile ilgilenmektedirler.
Rüzgar estiğinde ve rüzgar enerji santralleri elektrik şebekesini beslediğinde, başka bir yerdeki konvansiyonel enerji santralleri kısılmaktadır. Bu süreç fizikteki enerjinin korunumu kanunundan ortaya çıkmaktadır. Yani rüzgar elektriği üretimi, enerji üretimindeki kömür, doğal gaz, petrol ve (Avrupa'nın bazı kısımlarındaki) uranyum gibi zararlı madde taşıyan yakıtları doğrudan bastırmaktadır.

Rüzgar enerjisi santralleri yakıt tasarrufunun yanı sıra bileşik şebeke içerisinde konvansiyonel enerji santrali kapasitelerinin de yerine geçebilir.

Rüzgar enerjisi sektöründe 150.000 kişi çalışmaktadır. 2010 yılına kadar genişlemenin aynı şekilde sürmesi halinde, rüzgar enerjisi alanındaki işyerleri 300.000'i bulacaktır. Fosil enerjiler üzerine kurulmuş olan bir ekonomi için bu, birçok ek iş yeri anlamına gelmektedir. Ayrıca rüzgar enerjisinin, küreselleşmenin yaşandığı bu dönemde bölgesel ve ulusal değerlerin yaratılmasına katkısı olacaktır. Ancak "yeşil elektrik" tarifelerinin ve alım garantilerinin kesin olduğu ülkelerde iş yerleri sayısında artış olmaktadır. Yani ancak yasal düzenlemelerle rüzgar enerjisinin kullanımından yararlanılabilmekte ve bu alanda kalıcı yatırımların yapılması teşvik edilebilmektedir.

Yüksek teknoloji
Rüzgar santralleri, yüksek teknolojiyle çalışan santrallerdir. Aslında çalıştıkları yöntem çok karmaşık değildir. Kanatlar, rüzgarın enerjisini içine alarak, bu eneriyi önce mekanik rotasyon enerjisine, sonradan, dinamo-prensibinde olduğu gibi, bir jeneratör üzerinden elektriğe dönüştürmektedir, Elektrik üretim gücü ağırlıklı olarak rüzgarın hızı ve kanatların çapına bağlıdır. Rüzgarın hızı türbinlerin yüksekliği ile artmakta ve büyük kanatlar yardımıyla daha çok enerji kazanılabilmektedir.

Kanatlara özel bir şekil vererek yukarıya doğru çekim Kuvveti prensibine göre çalışmaları sağlanabilmiştir. Gelişmiş rüzgar santrallerinin yapımı için, mühendisler uçak yapımında edinilen deneyimlerden yararlanmışlardır. Kanadın alt yüzeyinde hava akımı yüksek basınç oluşturmakla, üst yüzeyinde ise hava çekimi meydana gelmektedir, ikisi bir çekim kuvveti oluşturmakta ve kanatlar hareket e:meye başlamaktadır.
Bugün uç kanatlı yatay konumda olan kanatların kullanımı yaygındır. Mekanik olarak daha çok yüklenilebildiğî, görsel olarak daha orantılı olduğu ve daha az ses ürettiği için bu Kanat türü tercih edilmektedir.
Genellikle Kanatlar, rüzgarın 11-l5m/s hızla esmesiyle bile jeneratörü oldukça verimli halde çalıştıracak şekilde yapılandırılmışlardır. Hafif rüzgarlar bile yüksek verimin elde edilmesi için yeterli olmaktadır. Rüzgarın çok hızlı esmesi durumunda dengeli bir verimin sağlanabilmesi açısından, güç bir miktar azaltılmaktadır. Santralden çıkan güç, modern tekniklerin devreye girmesiyle, elektrik ağına "yumuşak" bir şekilde iletilmektedir. Böylece aklanın sırasında oluşabilecek kazalar önlenmiş olmaktadır.
1.500 kilowatt kW) gücünde modern bir rüzgar enerjisi santrali. 1980 yılındaki bir türbinin 50 katı kadar güç üretmektedir. 5.000 kW gücünde santraller geliştirilmiştir. Bunların yıllık enerji üretim gücü, 1980 model santrallere göre 500 kat fazladır. Buna paralel olarak yıllık enerji üretimleri %40 artış göstermiştir.

RÜZGAR TÜRİBİNİ VE RÜZGARDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ [2]

Rüzgar Türbini ve Rüzgardan Elektrik Üretimi
Rüzgar enerjisi bilindiği üzere, özellikle ülkemiz için en    önemli    yenilenebilir    enerji    kaynaklarından birisidir. Rüzgar türbin teknolojisindeki gelişmeler, elektrik enerjisi üretimi amaçlı rüzgar türbinlerinin kurulu  güçlerinin yükselmesine,   dolayısıyla birim enerji   maliyetinin   düşmesine    sebep   olmaktadır. Bunun sonucu olarak, rüzgar türbinlerinin elektrik enerjisi üretimindeki payı gün geçtikçe artmaktadır.
Türkiye de son yıllarda rüzgar enerjisi üzerine yapılan çalışmalarda [5-14] Türkiye’nin elektrik üretimi için uygun bölgelerin rüzgar potansiyelleri belirlenmiştir. Bu çalışmalarda Trakya, Gökçeada, Bozcaada, Kütahya, İzmir, Gaziantep, Akhisar, Elazığ, Batı Anadolu Sahilleri için rüzgar potansiyelleri belirlenmiştir. [15]’de Ege üniversitesi güneş enerjisi enstitüsünde 1.5 kW gücünde bir rüzgar türbin kurulum çalışması gerçekleştirilmiştir. [16-17] ‘de ise rüzgar-güneş hibrid sistemleri kullanılarak elektrik üretim olanakları araştırılmaktadır.

2. KURULU RÜZGAR ENERJİSİ ÇEVRİM SİSTEMİ (CONSTRUCTED WIND ENERGY CONVERSION SYTEM)
Araştırma projesi kapsamında Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Kırkağaç MYO Yerleşkesi'ne kurulan sistem, 1 adet 3kW gücünde türbin, 1 adet kontrol ünitesi, 24 adet 2V, 200Ah sabit sistem aküsü, 1 adet 48V/220V, 50Hz, 3kVA tam sinüs inverter’den oluşmuştur. Şekil 2'de sistem görülmektedir.

2.1.   Türbin ve Direk (Turbine and Tower)
Sistemde 1 adet 3 kW gücünde türbin kullanılmıştır. Türbin, rüzgar hızının yükselmesi durumunda pervane dönme eksenini düşey eksene doğru kaydırmakta ve kuyruk açısını değiştirmektedir. Bu sayede yüksek rüzgar hızlarında türbin hızının tehlikeli şekilde artmasına engel olmaktadır. Ayrıca direk tepe kuvvetinin de aşırı artmasını önlemektedir. Türbin 12m kafes direk üzerine 3m boru direk ilaveli toplam 15m'lik temelden mafsallı, direk üzerine monte edilmiştir.
Direk 1.5m'lik temel derinliğine sahip olup 4 noktadan çelik halat ile gerdirilerek sallanma ve devrilmeye karşı önlem alınmıştır. Sistemin teknik özellikleri Tablo 2’de verilmiştir.

2.2.   Kontrol Ünitesi (Control Unit)
Rüzgar sisteminden alınabilecek enerji miktarı, mevcut rüzgar potansiyelinin yanı sıra türbin denetleyicisinin performansına da bağlıdır. Sistem optimum çalışma noktasında tutulmaya çalışılır. Aküler tamamen dolduğunda uç gerimi yükseleceği için şarj kesilir. Bu durumda türbinin boşta aşırı hızlara çıkmaması için bir yardımcı yük direncine bağlanır. Sistem akü gerilimi belirlenen bir değerin altına düşmesine kadar bu konumda kalır. Ayrıca benzer bir işlem manuel olarak da yapılarak türbinlerin kilitlenmesi sağlanabilir. Akülerin ömrünü uzatacak şekilde uç gerilimini hassas olarak ölçerek mevcut şartlardaki en uygun şarj akımını ayarlamaktadır. Belirli aralıklarla ve sürelerde yükseltici şarj ve likid aküler için gerekli olan eşitleyici   şarj   koşullarına   otomatik   olarak geçmektedir. Şarj denetleyici yardımıyla akülerin uç gerilimi, mevcut kapasite, anlık şarj akımı değerleri ölçülebilmektedir. Şekil 3’de sistemin kontrol ünitesi görülmektedir.
Kaynak:fizikportali.com

RÜZGAR TÜRİBİNİ VE RÜZGARDAN ELEKTRİK ÜRETİMİ

Rüzgardan enerjisinin kullanım alanları nelerdir? Rüzgardan nasıl elektrik üretilir? Rüzgar enerjisiyle nasıl su pompalanır diyorsanız işte cevabı.
Rüzgar enerjisi, güneş radyasyonunun yer yüzeylerini farklı ısıtmasından kaynaklanır. Yer yüzeylerinin farklı ısınması, havanın sıcaklığının, neminin ve basıncının farklı olmasına, bu farklı basınç da havanın hareketine neden olur. Güneş ışınları olduğu sürece rüzgar olacaktır. Rüzgar güneş enerjisinin bir dolaylı ürünüdür. Dünyaya ulaşan güneş enerjisinin yaklaşık % 2 kadarı rüzgar enerjisine çevrilir. Dünya yüzeyi düzensiz bir şekilde ısınır ve soğur, bunun sonucu atmosferik basınç alanları oluşur, yüksek basınç alanlarından alçak basınç alanlarına hava akışı yapar.

Rüzgar Kullanım Alanları
  1. Elektrik üretme
  2. Pilleri şarj etme
  3. Su depolama
  4. Taşımacılık
  5. Su pompalama
  6. Tahılların öğütülmesi
  7. Soğutma
Enerji üretiminde rüzgar kaynağının üstünlükleri:
•Temiz
•Bedava
•İklim değişikliği sorununa çözüm
•Hava kirliliği sorununu azaltır
•Enerji güvenliği sağlar
•Enerji arzını çeşitlendirir
•Yakıt ithalini önler
•Yakıt maliyetleri yok
•Ulusal kaynaklar için devletler arası anlaşmazlıkları önler
•Kırsalda elektrik ağını geliştirir
•İstihdam ve bölgesel kalkınma sağlar
•Fosil yakıtların fiyat değişkenliğinden kaynaklanan karmaşıklığı önler
•Modülerdir ve çabuk kurulur
•İthalat bağımlılığı yok
•Yakıt fiyatı riski yok
•Karbon emisyonu yok
•Kaynak tükenmesi yok – küresel rüzgar kaynağı küresel enerji talebinden daha büyük
•Arazi dostu – rüzgar santrali içinde veya etrafında tarım/sanayi faaliyetleri yapılabilir
•Uygulama esnekliği – büyük ölçekli ticari santraller veya ev tipi uygulamalar mümkün
•Ulusal yarar – Geleneksel yakıtların aksine, enerji güvenliği açısından yakıt maliyetlerini ve uzun dönemli yakıt fiyatı risklerini eleyen ve ekonomik, politik ve tedarik riskleri açısından diğer ülkelere bağımlılığı ortadan kaldıran yerli ve her zaman kullanılabilir bir kaynaktır.
Rüzgar Potansiyeli

Dünyada rüzgar gücünde liderlik yapabilir piyasalar: Avustralya, Kanada, Çin, Fransa, Hindistan, İtalya, Filipinler, Polonya, Türkiye, İngiltere ve ABD. Bu piyasalar başlangıç safhasında ve fakat gelişme aşamasındadır ve ana rüzgar büyümesi buralarda gerçekleşebilir.
TEKNİK OLARAK KULLANILABİLİR TOPLAM HAZIR KÜRESEL RÜZGAR KAYNAĞI TAHMİN EDİLEN TOPLAM DÜNYA ELEKTRİK TALEBİNİN İKİ MİSLİNDEN DAHA BÜYÜKTÜR.
Dünya rüzgar kaynağı 53 TWh/yıl olarak hesaplanmakta, 2020 yılında dünya elektrik talebi artışının 25,579 TWh/yıl olacağı öngörülmektedir.
2020 yılına kadar dünya elektrik tüketiminin %12 miktarını rüzgar enerjisinden karşılama senaryosuna göre yatırımlar, maliyetler ve istihdam:
2020 yılında 1,245 GW dünya rüzgar gücü hedefine ulaşmak için gereken yatırım miktarı 692 milyardır. Bu süre içinde üretim maliyetlerinin 3.79 e-cents/kWh’dan 2.45 e-cents/kWh’a düşmesi beklenmektedir. Yine bu süre içinde dünya çapında rüzgar endüstrisinde imalat, kurulum ve diğer iş kollarında 2.3 milyon iş imkanı sağlanacaktır.
Rüzgar enerjisi enerji geleceğimizde ve iklim değişikliğini önlemede büyük bir role sahiptir. Halen dünyada en hızlı büyüyen enerji sektörlerinden biridir. Gelişmiş ülkeler seragazı gaz emisyonlarından korunmak için dünyada rüzgar gücü geliştirmelerini teşvik etmek ve desteklemek zorundadır.
Rüzgar gücü küresel çapta kullanıma hazır ve gerekli olan güç teknolojilerinin en etkililerinden biridir ve diğer geleneksel güç santrallerinden çok daha çabuk kurulabilmektedir. Rüzgar türbinlerinde küresel piyasa 2020 yılına kadar şimdiki 8 milyer € dan 80 milyar € yıllık iş hacmine çıkacaktır.
Zamanımızın küresel enerji politikaları sadece iklim değişikliği ile değil, aynı zamanda enerji taleb artışları ve enerji sağlamada güvenlik konuları ile de önemlidir. Bu üç konuda rüzgar enerjisi bir liderlik adayıdır.
Bir rüzgar türbininden üretilen elektrik enerjisinin en verimli şekilde kullanılması için enerji tüketimi rüzgar mevcudiyetine göre uyarlanmalıdır (ulusal şebekeye çok az bir besleme yapıldığı varsayılarak). Hava tahminleri yüksek ve düşük rüzgar periyotlarının planlanmasında kullanılabilirler.
İklim DeğişikliğiABD’de yapılan bir araştırmaya göre sadece California’nın rüzgar potansiyeli 1.2 milyon ton CO 2 ve 15 milyon ton diğer kirleticileri azaltır, bu miktar aynı hava kalitesini sağlamak için 90 milyon ile 175 milyon ağaçlı bir ormana karşılık gelir.
Dünya elektrik ihtiyacının 12% si rüzgardan sağlanabilir; Endüstri raporuna göre 2020 yılına kadar 11 milyar ton CO 2 azaltılabilir.
Rüzgar enerjisi enerji geleceğimizde ve iklim değişikliğini önlemede büyük bir role sahiptir. Halen dünyada en hızlı büyüyen enerji sektörlerinden biridir. G8 ülkeleri seragazı gaz emisyonlarından korunmak için dünyada rüzgar gücü geliştirmelerini teşvik etmek ve desteklemek zorundadır. Avrupa’daki kurulu rüzgar gücü yılda 50 milyon tondan fazla CO 2 sakınması yapmaktadır.
2030 yılına kadar küresel karbon emisyonunun 45% miktarı güç sektöründen kaynaklanacaktır.
CO2 Emisyonunun Azaltılması
Kyoto Protokolü iklim değişikliğine göre, AB 2010 yılına kadar kendi seragazı gaz emisyonlarını 1990 seviyelerine göre % 8 azaltmayı taahhüt etmiştir. Bu gün AB kurulu rüzgar gücü her yıl 50 milyon tonun üzerinde CO 2 koruması sağlamaktadır. Eğer bugünkü büyüme sürerse, 2010 yılına kadar, rüzgar enerjisi yılda 109 milyon ton koruma sağlayacaktır, bu miktar Kyoto Protokolünde belirlenen miktardan % 30 daha fazladır.
Rüzgar ÖlçümüRüzgar da hava gibi genelde öngürelemez. Yerden yere ve zamandan zamana değişir. Görünmez olduğu için özel ölçüm aletleri kullanmaksızın ölçülemez. Rüzgar hızı etrafımızdaki ağaçlardan, binalardan, tepelerden ve vadilerden etkilenir. Rüzgar bir diffuse enerji kaynağı olarak başka bir yerde başka bir zamanda kullanılmak üzere biriktirilemez veya depolanamaz.
Rüzgar GücüRüzgar gücü mümkün rüzgar enerjisinin bir ölçümüdür. Rüzgar gücü rüzgar hızının kübünün bir fonksiyonudur. Eğer rüzgar hızı iki misline çıkarsa rüzgardaki enerji sekiz faktörü ile artar (23). Bunun anlamı şudur; rüzgar hızındaki küçük değişiklikler rüzgar enerjisinde büyük değişikliklere neden olurlar. Örneğin, 10 mph bir hız ölçümü yapan birine karşı başka biri aynı zamanda komşu bir yerde 12.6 mph hız ölçümü yapsın. Bu 2.6 mph farkına karşılık rüzgar gücünde % 100 oranında bir fark vardır (103 = 1000, 12.63 = 2000). Yer seçimi veya ölçme hataları ile yapılabilecek küçük rüzgar hızı hataları bir rüzgar türbini yatırımında büyük hatalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, rüzgar türbini satınalmadan önce, doğru ve sürekli bir rüzgar çalışması yapılmalıdır. Ekonomik olarak uygulanabilir olması için, bir rüzgar türbini kurulacak yerde yıllık ortalama en az 12 mph (5.4 m/s) rüzgar hızı olmalıdır. Bir rüzgar sistemi alınmadan önce çok iyi bir rüzgar incelemesi yapılmalıdır, kişisel gözlemlere göre bir rüzgar sistemi kurulamaz. İyi bir rüzgar incelemesi yapmadan rüzgar türbini satın alanlar genellikle sistemlerinin performansı ile hayal kırıklığına uğramışlardır. Hakim rüzgar yönünün bilinmesi rüzgar türbinin en az engel bulunan yöne kurmak açısından çok önemlidir.
Rüzgardaki mümkün güç miktarıw = 1/2rAv3 eşitliği ile verilir.
w = güç/enerji
r= hava yoğunluğu
A= kanat alanı
v= rüzgar hızı
Hava yoğunluğu yükseklikle, sıcaklıkla ve hava cepheleri ile değişir. Rüzgar gücü hesaplamalarında, hava cephelerinin etkisi önemsenmeyecek kadar küçüktür, böylece hava yoğunluğu formülü şöyledir:
P=(1.325xP)/T
T= Fahrenheit + 459.69 olarak sıcaklık
P= Yüksekliğe göre düzeltilmiş Mercury basıncı (inch)
Tipik ortalama hava sıcaklığı (59°F) deniz seviyesine indirgenerek hava yoğunluğu için bir standart değer kullanılabilir. Bu durumda güç eşitliği basit olarak aşağıdaki hale gelir:
Basitleştirilmiş Güç Eşitliği
Metrik birimler
w = 0.625Av3
w= güç (watt)
A= rüzgar türbini kanatları tarafından süpürülen alan (m2)
V= rüzgar hızı (m/s)
Bu güç eşitliği rüzgar hızındaki artış ile rüzgar gücünde bir küplü artış gösterse de bile, uygulamada bir rüzgar türbininde gerçek güç artışı eşitlikte öngörülenden daha doğrusaldır. Bunun nedeni rüzgar türbininin mükemmel bir oranda verimli olmamasıdır. Bir rüzgar türbininin güç eğrisi gerçekte çok daha önemlidir. Sonuç olarak denilebilir ki, ortalama rüzgar hızındaki 2 mph artış bir türbin tarafından üretilen elektrik miktarında % 50 bir artış anlamına gelir.

TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK RÜZGAR SANTRALİ

Türkiye’nin en büyük rüzgar santrali Çatalca’da.
Toplam 60 megawatt gücünde 20 rüzgar türbinli santralin 100 milyon dolara mal olduğunu ifade eden Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, “Ana hedefimiz holdingin yatırımlarını enerjiye doğru kaydırmak.” dedi. Konukoğlu, 5 yıl içerisinde 100 bin megawattlık hedef için 2 milyar dolarlık bütçe öngördüklerini söyledi.
Konukoğlu, Çatalca Rüzgar Enerjisi Santrali’nin resmi açılış töreni öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, doğaya saygılı yurt dışından bir hammadde bağımlılığı bulunmadan Canab-ı Allah’ın vermiş olduğu rüzgarın kuvvetiyle evlere enerji göndermeye başladıklarını söyledi. 60 megavat kapasiteli 20 rüzgar türbinli santralin 100 milyon dolar maliyetle hayata geçirildiğini aktaran Konukoğlu, proje finansmanı için Eksport Kredit Fonden İhracat Kredi Sigortası kapsamında düzenleyici bankalar olan Denizbank A.Ş ve Dexia Bank Belgium’dan 56,5 milyon Euro tutarında kredi kullandıklarını kaydetti.
Sanko’nun Patronu, önümüzdeki döneme ilişkin hedeflerini aktarırken, ana hedeflerinin holdingin yatırımlarını enerjiye doğru kaydırmak olacağını ifade etti. Abdukkadir Konukoğlu, “5 yıl içinde 2 milyar dolar yatırımla bütün projeler bittiği zaman 100 bin megawatta kadar çıkacak.” dedi. Tüm projelerinin doğal kaynaklı, yenilebilir enerji üzerine planladıklarını ifade eden Konukoğlu, Çatalca Rüzgâr Enerji Santrali’nin açılışıyla birlikte inşaatları devam eden ve önümüzdeki 18 ay içinde toplam kurulu gücü 459 magawatt olan 3 hidroelektrik santralini de ülke ekonomisine kazandıracaklarını aktardı.
Konukoğlu, gazetecilerin, enerjide yabancı bir ortaklık için görüşmeler olup olmadığını sorması üzerine, bu konuda birçok teklif olduğunu, ancak kesinleşmiş bir ortaklık olmadığını söyledi. Bir gazetecinin rüzgar türbini üretip üretmeyecekleri yönündeki sorusuna Konukoğlu şu cevabı verdi: “Rüzgar türbini konusunda çalışmalarımız var, araştırmalarımız var. Bu basit bir olay değil. İyi bir know how bulursak Türkiye’de imalatını yapacağız. Ama şuanda yeniden ben bunun yeniden icadını yapayım derseniz çok zor olur. Ancak know howı olan bir ortakla olur. Ortak için görüşmelerimiz var ama kesinleşmiş biri yok.”
Bu arada Çatalca Rüzgar Enerjisi Santrali’yle yılda 220 milyon kilowatt/saat elektrik üretimi gerçekleşecek. Ortalama 122 bin hanenin yıllık enerji ihtiyacı karşılanacak. Yaklaşık 50 kişinin istihdam edildiği santral, Türkiye’de kurulu ve üretime geçen en büyük rüzgar santrali olma özelliğini taşıyor.

KAPIDAN ELEKTRİK NASIL ÜRETİLİR?

İzmir’de iki öğrenci kapıdan ve otomobil hareketinden elektrik üretmeyi başardı.
İzmir’de yetenekli öğrencilerin eğitim gördüğü Sıdıka Akdemir Bilim Sanat Merkezi öğrencileri, bu yolla üretilen “temiz enerji” ile okulların ya da evlerin günlük elektrik ihtiyacını karşılamasını hedefliyor.
Öğrencilerin “Elektrik Üreten Kapı” ve “Araçlardan Rüzgar Enerjisi Değerlendirmesi” adlı projelerin koordinatörlüğünü yapan öğretmen Savaş Zafer Güler, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğrencilerin küresel ısınmadan yola çıktığını, yenilenebilir, çevreye zarar vermeden nasıl enerji elde edilebileceğini araştırdıklarını belirtti.
“Elektrik Üreten Kapı” projesini anlatan Güler, kapıların açılıp kapanmaları sırasında oluşan enerjiyi elektrik enerjisine çevirebilmek amacıyla kapılara “üreteç” monte ettiklerini belirtti. Projede özellikle alışveriş merkezleri, hastaneler, okullar, askeri birlikler gibi çok sayıda insanın bulunduğu yerlerde sık sık kullanılan kapıların hareketlerini değerlendirmek istediklerini ifade eden Güler, kapıların hareketinden elde edilen enerjinin akülerde depolanabildiğine dikkati çekti. Güler, doldurulan akülerin çeşitli şekillerde kullanılabileceğini vurgulayarak, çevreye zarar vermeden üretilen enerjinin, elektrik faturalarında da azalma sağlayacağını kaydetti.
Projeyi örnekle açıklayan Güler, şöyle konuştu:
“Kapılar günlük hayatta farkında olmadan defalarca kullanılıyor. Temiz enerji üretiminde bu hareketten faydalanabileceğimizi düşündük. Örneğin okulumuzun 26 kapısı var. Günde ortalama bin 300 defa açılıp kapatılıyor. Bu projedeki yolla kapı hareketlerinden elde edeceğimiz ve aküde depoladığımız elektriğin okulun bir günlük elektrik ihtiyacını karşılayabileceğimizi hesapladık. Dünyada da bir kaç ülkede alışveriş merkezlerinde benzer şeyler yapılmaya başladığını öğrendik. Biz de kendi okulumuzdan başlayarak, başta okullar olmak üzere çok sayıda insanın kullandığı yerlerin elektriğini kapı hareketlerinden karşılamayı istedik.”
Güler, otomobillerin hareketi esnasında ortaya çıkan hava akımını da elektrik enerjisi üretme amacıyla kullandıklarını ifade ederek, şu bilgileri verdi:
“Arabaların ayna kollarına monte edilen pervaneler sayesinde rüzgar enerjisi dinamolar aracılığıyla elektrik enerjisine dönüştürülüyor. 10 kilometre hızı geçen ve 6 saat hareket eden araç aracılığıyla 12 voltluk aküyü dolduracak kadar elektrik elde edilebiliyor. Bu enerji evlerde kullanılabilecek şekle dönüştürüldüğünde, bir evin bir günlük tüm enerji ihtiyacını karşılayabilecek durumda. Yani bir otomobilin 6 saatlik hareketi bir evin bir günlük elektrik ihtiyacını karşılayabiliyor. Otomobilleri olanlar böyle evlerinin ihtiyacını bu yolla karşılayabilecek” diye konuştu.
veteknoloji.com

GÜNEŞ ENERJİLİ KALORİFER SİSTEMİ

Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde Mesleki Eğitim Müdürlüğü’nde görev yapan bir öğretmen, kendi projesi olan “Güneş enerjili kalorifer ile ısıtma sistemi” yaptı.
Uzun zamandır böyle bir projeyi yapmayı düşündüğünü söyleyen Erdal Boral, “Yıllardır kendime ait bir evim olmadığından projeyi uygulama fırsatım olmamıştı. Fakat kısa bir süre önce ev sahibi oldum ve projemi kendi evimde denedim.” dedi.
Güneşmatik adını verdiği sistemin diğer ısıtma araçlarına yüzde altmış daha ekonomik ve yüzde 100 verim sağladığını belirten öğretmen Boral, sistemin ortalama güneş enerjisinin yüzde seksenini ve elektrik enerjisinin yüzde yirmisini kullanacağı için havayı kirletmeyeceğini de vurguladı.
Erdal Boral sistem hakkında şu bilgileri verdi: “Güneş enerjili kalorifer ile ısınma sistemimiz, hem güneşten aldığı ısı ile hem de güneşin yetersiz olduğu zamanlarda elektrikli ısıtıcılar ile çalışır. Güneş enerjili kalorifer sistemimizde, ısı güneş tarafından sağlanacağı için çok büyük bir tasarruf sağlar. Kullanımı basit olan projem ile soba zehirlenmelerine, sobanın eve ve çevreye verdiği kirliliğe son verecek.”
Boral, proje ile ilgili patent çalışmalarının devam ettiğini ve Güneşmatik ile evin bir odası veya istenilirse evin tamamının ısıtılacağını kaydetti.
veteknoloji.com

TOPRAĞIN ISISIYLA EVİNİZİ ISITIN

Artık evinizi çok daha ucuza ısıtabileceksiniz. Bu sayede doğalgaza ve kömüre verdiğiniz para yaklaşık yüzde 80 azalıyor.
Doğalgaza ve kömüre gelen zamlar, ısınmada farklı yolların geliştirilmesini beraberinde getiriyor. Bir artezyen kuyusu veya yerin 2 metre kadar altına döşenecek borularla evlerde kışın ısınma, yazın da soğutma yapılabiliyor.
Binaları bu yöntemle ısıtmak, yüzde 80′in üzerinde yakıt tasarrufu sağlıyor. Böyle bir sistemi konutlara kuran Euro-House Genel Müdürü Hakkı Kocakülah, Türkiye’de fazla tanınmayan ancak yeni yeni kullanılmaya başlanan bu teknolojiden ABD ve Avrupa ülkelerinde yıllardır binlerce ev, işyeri ve okulun ısıtması ve soğutmasında faydalanıldığını söyledi.
Söz konusu sistem, ısı pompası görevi yapan bir kompresörle çalışıyor. Bu pompa, dışarıdan enerji verilmesi ile düşük sıcaklıktaki ısı kaynağından aldığı ısıyı yüksek sıcaklıktaki ortama aktarıyor. Yeraltına dikey veya yatay döşenen boruların içinden dolaştırılan su, toprağın sıcaklığını alarak ana cihaza iletiyor. Bu sayede çok az bir enerji harcamasıyla azami miktarda ısıtma veya soğutma sağlanıyor. Yazın havanın ısısı, bir ısı pompası yardımıyla toprağa veya yeraltı suyuna aktarılırken kışınsa tam tersi bir işlemle topraktan ısı çekiliyor. Binaları bu yöntemle ısıtmak, yüzde 80′in üzerinde yakıt tasarrufu sağlıyor. Bir düğmeyi açıp kapatmak kadar kolay çalışan sistem, 150 metrekare daire için ortalama 9 ile 24 bin liraya mal oluyor. Euro-House Genel Müdürü Kocakülah, topraktan ısıtma ve soğutma sisteminde kullanılan ısı pompalarının, buzdolabıyla aynı prensipte çalıştığını ifade ederek şu açıklamayı yaptı: “Bir taraf soğutulurken (buzdolabının içi), diğer taraf (mutfak) oradan alınan enerjiyle ısınır. Başka bir deyişle ısı, bir yerden başka yere aktarılır.”
Isı pompalarının, enerjiyi aldığı yere göre su, toprak veya hava kaynaklı olduğunu belirten Kocakülah, “Sistemin iyi çalışabilmesi için ısı yalıtımı çok önemli. Fransa’da Isı Yalıtım Kanunu 1970′lerde çıktı. Yalıtım yoksa, binalara elektrik bağlanmadığı gibi satılması bile yasak.” diye konuştu. Euro-House Genel Müdürü Hakkı Kocakülah’a göre sistemin yalıtımla desteklenerek uygulandığı Almanya, İsveç ve Norveç’te insanlar, iklim Türkiye’den daha soğuk olmasına rağmen daha az enerjiyle ısınabiliyor. Araştırmalara göre Almanya’da metrekarede 40-50 vat elektrik yeterliyken Türkiye’de 350-400 vat harcanıyor. Türkiye’den daha soğuk ülkeler daha az enerjiyle ısınabiliyor. Devlet, bu konuda gerekli teşvikleri yapmalı.
Pamukkale Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Teknik Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Rasim Karabacak ise elektrik, kömür veya doğalgaz kullanmadan yeraltındaki ısıdan faydalanılan söz konusu cihazla yüksek verimli bir iklimlendirme sistemi kurulup hem konfor sağlanacağını hem de ev ekonomisine katkı yapılacağını vurguladı. Sistemin en büyük özelliğinin, dış hava şartlarına bağlı kalmadan ve çok az enerji harcayarak ısıtma ya da soğutma yapabilmesi olduğunu anlatan Prof. Dr. Karabacak, şunları söyledi: “Toprağın veya yeraltı suyunun sıcaklığı, yaz ve kış aylarında hemen hemen sabit, 7 ile 22 derece arasındadır. Bunun enerjisinden faydalanmak suretiyle kışın ısıtma, yazın soğutma yapabiliyoruz. Fosil yakıtlı ısıtma sistemleriyle kıyaslandığında, karbonmonoksit açığa çıkmadığı için çevreyi de kirletmiyor.”
Kanada’da yıllar önce kullanılmaya başlanan bu sistemin ülkemizde kullanımı artıyor. Sistemi 500 metrekare dubleks villasına kuran Özgüven Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Osman Karakamçı, günlük 10 liraya ısındığını söylüyor: “Sistemin kullanımından çok memnunum. Çok geniş bir alanı ucuza ısıtabiliyorum. Kim görse yaptırmak istiyor.” İstanbul Riva Konaklarında topraktan ısı kullanarak 650 metrekarelik dubleks villayı ısıtan ve aylık 390 lira elektrik faturası ödediğini söyleyen Murat Bilişik de, “Bu büyüklükte yerin ısınması normalde doğalgazla 3 bin lirayı bulur.” diyor.

KLİMADA TASARRUF YÖNTEMLERİ

Yaz aylarında sıcaklıktan kurtulmak için kullandığımız klimalar yüksek elektrik faturalarına neden olmakta. Aşağıda belirtilen basit yöntemlerle klimanın kullandığı elektriği azaltabilirsiniz.

■ Klimaların enerji sınıfı A’dan G’ye kadar olan harf işaretlemeleriyle belirtilmektedir. Aynı soğutma veya ısıtma kapasitesine sahip olsalar da “A” sınıfı klima “G” sınıfına göre daha az enerji harcar. Bu yüzden klima alırken A sınıfı olmasına dikkat etmeliyiz.
■ On yıldan eski olan klimalarımızı yenilemeliyiz. Çünkü eski klimalar aynı soğutma performansı için yeni klimalara oranla %40 daha fazla enerji harcar.
■ Yaşadığımız mekanı soğuturken panjurları ve perdeleri kapalı tutarsak enerji tasarrufu sağlamış oluruz.
■ Evinizin ısı yalıtımı konforunuzu artırır ve enerji sarfiyatını düşürür. Bu nedenle ortamın ısı kayıp-kazanç noktalarının izolasyonu önemlidir.
■ Klimanızı çalıştırırken uygun bir oda sıcaklığı seçin. Çok düşük sıcaklık seçimi yaparsanız oda çok soğuyacağı gibi gereksiz enerji sarfiyatına neden olacaktır. Odanızı soğutmak istiyorsanız, klimayı 22-24 dereceye kadar ayarlamamız yeterli olacaktır. Unutmayın ki klimalarda düşürdüğümüz her bir derece %3-4 oranında daha fazla enerji harcar.
■ Çok sıcak olmayan ama nemli günlerde klimanızı nem alma modunda çalıştırın.
■ Dışarısı serinlemiş ise klimanızı kapatıp pencere veya kapınızı açmayı tercih edin.
■ Filtrelerin zaman içinde tıkanması hava akışını, soğutmayı ve nem giderme performansını azalttığından, enerji sarfiyatını arttırır. Bu yüzden hava filtresinin temizliğini düzenli olarak yapmalı ve filtreyi belli aralıklarla değiştirmeliyiz. Her yaz ve kış sezonu öncesi klima cihazınızın bakımını, temizliğini ve kontrollerini yaptırın.
■ Klimanın hava giriş-çıkış kanallarının ve üfleme menfezlerinin önlerinde hava akışını engelleyecek eşyalar bulundurmayın.
■ Programlama özelliği olan klimaları tercih edin. Cihazınızın kullanılmadığı zamanlarda kapanmasını ve kullanacağınız zaman açılmasını sağlayan otomatik programlama yapın. Böylece gereksiz enerji tüketimini engellemiş olursunuz.
■ Klimanın dış ünitesinin doğrudan güneş altında olduğu yerlerde, bir gölgelik ile güneşten korunması enerji tasarrufu sağlar.
■ Klimanızı soğutma konumunda çalıştırırken odanın doğrudan güneş ışığı almamasını sağlayın.
■ Soğutma konumunda ortamda ısı yayan cihazların kullanılmamasına özen gösterin. Bilgisayar, TV, müzik seti gibi elektronik cihazlar ile ampul, avize ve abajurlar ortama ısı yayar ve klimanın enerji sarfiyatını artırırlar.
■ Tüm bunların yanı sıra klimadan çıkan saf suyu ütü için kullanarak, ütümüzün uzun ömürlü olmasını sağlayıp, sudan da tasarruf edebiliriz.
Kaç m2‘lik bir alana hangi ölçüde klima almalıyız?
Alan (m2)        Klima ölçüsü (BTU/saat)
05-15                              7000
10-20                             9000
15-25                              12.000
20-30                             14.000
25-40                             18.000
30-45                             22.000
35-50                             24.000
40-60                            28.000
60-90                            45.000
(Ekotrent)

ARAÇLARDA YAKIT TASARRUFU NASIL YAPILIR?

Araç sahiplerinin en büyük problemi yakıt masrafı. Aracınızı kullanırken dikkat etmeniz gereken birkaç yöntemi uygulamanız halinde yüzde otuza varan yakıt tasarrufu yapabilirsiniz. İşte bilmeniz ve uygulamanız gereken yakıt tasarrufu teknikleri.
1-Aracı düzgün kullanın - Saldırgan araç kullanmak, emniyetli kullanmaya oranla, üçte bire kadar daha fazla yakıt harcatır. Ani hızlanmalardan ve frenlerden kaçının.
2-Yüksek viteste kullanın
– Vites ne kadar yüksek olursa motor hızınız o kadar düşer, bu da yakıt verimliliğini arttırır.
3-Yüksek hızlardan kaçının
– Ne kadar hızlı giderseniz, rüzgar direnci o kadar artacak ve sadece hızı sabit tutmak için bile aracınız daha fazla yakıt harcayacaktır.
4-Deponuzu tam doldurmayın
– Yakıt deposunun tam olarak doldurulması fazladan ağırlık ve yakıt tüketimini anlamına gelir. Ayrıca yola çıkmadan güzergahı tespit edin.
5-Lastiklerinizi doğru basınçta tutun
– Doğru şişirilmiş lastikler daha emniyetli ve uzun ömürlüdür. Ayrıca, az veya çok şişirilmiş lastikler patlamaya daha müsaittir.
6-Klimayı az kullanın
– Klimalar, motorun gücünden yararlanarak çalıştığı için gereksiz yere klima çalıştırmaktan kaçınılmalıdır.
7-Fazla yük taşımaktan kaçının
– Taşıdığınız her fazla kilogram tüketimi artırır. Bagaj taşımak için kullanmıyorsanız üst bagajınızı sökün.
8-Gereksiz rölantiden kaçının
– Rölantide çalıştırmak sizi hiçbir yere götürmez. Motorun ısınması için 30 saniye yeterli olacaktır. Kuyrukta iseniz veya birini bekliyorsanız motoru kapatın.
9-Doğru yağı kullanın
- Her zaman önerilen motor yağını kullanın.
10-Hava filtrelerini kontrol edin
- Hava filtreleri pisliklerin motorunuza zarar vermesini önler. Tıkanmış bir hava filtresini değiştirmek yakıt tasarrufunu artırabilir.
(Bugün)

SU FATURANIZI DÜŞÜRECEK TASARRUFLAR

Su tasarrufunun en fazla yapılacağı yer evlerimiz. Özellikle mutfak, banyo ve tuvallette harcanan su tüketimi çok fazla. Bu yazıda evde su tasarrufunu nasıl yapabileceğinizi paylaşıyoruz.
Diş fırçalarken, sebze-meyve yıkarken, tıraş olurken nelere dikkat etmelisiniz? Klozeti en az miktarda su kullanarak nasıl temizleyebilirsiniz? Hangi çim daha az su ister?
İşte mutfağınızda, banyonuzda ya da bahçenizde kullanabileceğiniz basit su tasarrufu yolları şöyle:
BANYODA
AAA sınıfı duş başlığı takmak gibi basit bir değişiklik, her yıl evinizde ciddi su ve enerji tasarrufu sağlayabilir.
Banyo yerine duş yapın: Banyo yaparken 120-150 litre su tüketilirken, duş alırken bunun 40-60 litre arasında değiştiklik meydana gelir.
İyi püskürten duş başlıkları kullanın: Suyu daha iyi püskürten, ekonomik duş başlıklarını tercih etmek de bir başka önlem. Klasik duş başlıkları dakikada ortalama 15-20 litre su akıtırken, düşük akımlı aeratörlü duş başlıkları dakikada 9-10 litre su tüketir. Böylece 5-6 dakikalık duş esnasında 90-120 litre yerine 45-60 litre su kullanmış olunur. Ayrıca klasik musluklar yerine kolay açılıp kapanan musluklar kullanmak da su tüketimini yüzde 25 azaltır.
Tıraş olmak: Tıraş bıçağınızı durulamak için, tıpası kapatılmamış bir lavaboda akar suyun altına tutmak yerine, tıpalı lavaboya biraz su koyun. Eğer bir kişi günde bir kez ortalama üç dakika boyunca suyu kapatmadan tıraş olursa, yılda 10 ton su harcar.
Dişlerinizi fırçalamak: Fırçalarken musluğu açık tutmanız gerekmez. Başlamadan önce diş fırçanızı ıslatın ve ağzınızı çalkalamak için bir bardak su kullanın. Bir kişinin günde iki kez bir dakika boyunca suyu kapatmadan diş fırçalaması yılda 8 ton su israfına neden olur.
Tuvaletler: Tuvalet rezervuarınızdaki su sızıntılarını mutlaka önleyin ve tuvaleti çöp olarak kullanıp gereksiz yere sifonu çekmeyin. Günde bir kez amacı dışında sifonu çekmeniz halinde yılda 4 ton su harcamış olursunuz. Tuvaletin su deposundaki suyun sadece yarısını akıtmayı seçebilmek için AAA sınıfı çift hazneli su deposu taktırın. AAA sınıfı tuvaletler standart tekli su depolarından yüzde 67 oranında daha az su kullanır. Sızıntı yapan su depoları ve akıtma sistemleri, her gün binlerce litre suyu boşa, harcayabilecekleri için, derhal tamir edilmelidir. Depoya koyulan yiyecek renklendirici, tuvalette sızıntı olup olmadığını gösterecektir.
Musluklar: Su randımanı yüksek AAA sınıfı musluklar takın ve manivelalı ve sıcak ve soğuk suyu karıştırabilen modellerini göz önüne alın. AAA sınıfı muslukları standart musluk teçhizatından yüzde 50 oranında daha az su kullanır. Sızıntı yapan contaları daima değiştirin ve contaların ömrünü uzatmak için muslukları yumuşak bir şekilde kapatın.
ÇAMAŞIR YIKARKEN
Çamaşır makinesi satın alırken daha az enerji harcayan A sınıfını tercih edin. Haftada bir kez daha az çalışan çamaşır makinesi kullanımıyla yılda 9 ton su tasarrufu sağlanabilir.
4A sınıfı bir çamaşır makinesi alın: Bir dahaki çamaşır makinenizi satın alırken, en az 4A sınıfı bir makine almayı düşünün. Bunlar, eski üstten doldurmalı makinelerden daha az su, enerji ve deterjan kullanırlar.
Elbiselerinizi yıkamak: Yük ayarlaması olan çamaşır makineleri, çamaşır yüküne uyacak şekilde ayarlanmalıdır. Makinenizi ayarlayamıyorsanız, mümkünse çamaşırlar makineyi dolduracak miktarda birikinceye kadar bekleyin.
MUTFAKTA
Evlerde tüketilen suyun yüzde 10’u mutfakta kullanılır. Kişi başına ortalama 35 litreyi bulan günlük su miktarını dikkatli kullanarak büyük oranda düşürmek mümkün.
Otomatik bulaşık makineleri: Su ve enerji tasarruf etmek için bulaşık makineniz dolana kadar bekleyin. Daha yeni ve AAA sınıfı modeller eski bulaşık makinelerinden yüzde 64 oranında daha az su kullanır ve enerji tasarruf eder.
Bulaşıkları elde yıkamak: Bulaşıkları akar suyun altında değil, tıpası kapalı bir lavaboda durulayın.
Sebzeleri temizlemek: Sebze ve meyveleri önce yarısına kadar su dolu kaba koyup temizleyip sonrasında akar musluk suyunda yıkayın.
İçme suyu: Suyu, içilecek kadar soğuması için bolca akıtmanıza gerek kalmaması için buzdolabında bir kap soğuk su saklayın.
BAHÇEDE
Çimeninizi kesmek: Çimenleri çok kısa kesmekten kaçının ve çimen kesiklerini, nemi yerde korumak üzere koruyucu tabaka olarak kullanın.
Bahçenizi sulamak: Sabah erkenden veya öğleden sonra geç saatlerde sulayarak suyun buharlaşarak israf edilmesini azaltabilirsiniz. Yağmur suyu depoları çok sıcak günlerde bahçeniz için su sağlayabilir.
Verimli şekilde sulamak: Sadece ihtiyaç duyulan yerleri sulamak için süzgeç veya hortumun ucuna takılan tetikli püskürtücüler kullanın.
Arabanızı yıkamak: Bir kova kullanın. Arabanızı, durula suyunun çimene akacağı şekilde p edin. Bu şekilde çimeninizi sulayıp verimini artırabilirsiniz. Araba şampuanları, birçok gübreye benzer şekilde, çimenler için yararlı olabilen fosfatlar içerir.
Temizlik: Yaya yollarını, araba girişlerini ve taşlıkları temizlemek için hortum yerine süpürge kullanın.
Bahçeye bitki dikmek: Daha az su kullanan, daha az bakıma ihtiyaç duyan ve yabanil yaşamı çeken yerel doğal ve suya duyarlı bitkileri ve çimenleri seçin. Kimi doğa çimlerinin, kuraklığa daha dayanıklı derin kökleri vardır ve diğer tür çimenler kadar sulanmaya ihtiyaç duymaz.
Bitkileri sulamak: Bitkilerin yapraklarını değil, saplarının dibini sulayın. Su akıp gitmeden önce toprağın suyu ne kadar çabuk emdiğini görün.
Yeni bahçe yataklarını sulamak: Hepsinin doğru miktarda su almasını sağlamada yardımcı olacağı için, benzer sulama ihtiyaçları olan bitkileri gruplandırın.
Yaprak ve saman tabakası: Yaprak ve saman tabakasını kullanın ve toprağa çürümüfl yaprak ve bitki ile karışık gübre gibi organik maddeler katın. Bunlar toprağın nemli kalmasına ve buharlaşmanın yüzde 70’e varan oranda azalmasına yardımcı olur.
SAYACINIZI KONTROL EDİN!
Yatmadan önce (veya hiçkimsenin su kullanmadığı zaman) sayacınızı kontrol edip ertesi sabah gösterdiği miktarla karşılaştırarak borulardaki sızıntılar ortaya çıkarılabilir. Daha fazla miktarı gösteriyorsa, ruhsatlı bir su tesisatçısı tarafından izlenip tamir edilmesi gereken bir sızıntı olabilir.
GİZLİ SU KAÇAĞINA DİKKAT!
Tüketiciler öncelikle “gizli su kaçağı” olasılığına karşı duyarlı olmalısınız. Bunu tespit etmek için bütün muslukları kapatıp su sayacını okuyun. İki saat süre ile su kullanmayın. İki saatin sonunda su sayacını tekrar okuyarak su kaçağı olup olmadığını tespit edebilirsiniz. Bozuk musluklardan ve tuvaletlerden sızan su, evinizdeki toplam su tüketiminin yüzde 5’i kadardır. Saniyede bir damla akıtan musluk tamir edilirse yılda 1 ton tasarruf sağlanabilir. Evinizde su israfına son vermek için öncelikle nerede ne kadar su tükettiğinizi bilmelisiniz. Banyo ve tuvalette tüketilen su miktarı evde tüketilen toplam suyun yüzde 70’ini oluşturuyor. Alacağınız küçük önlemlerle su tüketiminizi azaltmanız mümkün.
(Sabah)

ELEKTRİK FATURASINI DÜŞÜRECEK TASARRUFLAR

Yalnızca evimizi aydınlatma için bile dikkat edeceğimiz birkaç küçük dikkat bile önemli oranlarda elektrik tasarrufu yapılabiliyor.

Elektrik İşleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü Ulusal Enerji Tasarrufu Merkezi’nce konutlarda elektrik enerjisinin verimli kullanılması konusunda hazırlanan broşüre göre, yalnızca aydınlatmada dikkat edilecek birkaç küçük ayrıntı bile önemli ölçüde elektrik tasarrufu yapılabiliyor.
Örneğin, akkor flamanlı 100 watt’lık (W) normal bir ampulle bir ailenin aylık tüketimi 100 kilovat saate (kWh) çıkarken, aynı ışık akışını veren kompakt fluoresan ampul kullanıldığında ise aylık tüketim 20 kWh’ya kadar inmekte. Türkiye’de tüketilen toplam elektrik enerjisi içinde aydınlatmanın payının yüzde 25 civarında olduğuna göre, Türkiye genelinde ayda 1 milyar 120 milyon kWh’lık bir tasarruf anlamına geliyor.
AYDINLATMADA ENERJİ TASARRUFU
Broşüre göre, aydınlatmada enerji tasarrufu yapabilmek için şu unsurlara dikkat etmemiz gerekli:
* Bilgisayar ile işiniz bittikten sonra mutlaka fişini çekin. Kapatılmayan bilgisayar minumum performansta bile çalışsa elektrik tüketmeye devam eder.
* Bilgisayar, işlem yaparken ortalama 150 watt, işlem yapmazken 25-30 watt, kapalı olmasına karşın fişi çekilmediği durumda ise 5 watt elektrik tüketir.
* Tasarruflu lamba kullanın. İstanbul’da 5 milyon evde enerji tasarruflu lambalara geçilse 400 milyar kilowat saat tasarruf sağlanabilir. Tasarruflu lamba fiyatı fazla bile olsa yaptığı tasarruf sayesinde maliyetini kısa zamanda kurtarır.
* Televizyon, VCD ve DVD’lerinizi uzaktan kumanda ile değil, direkt fişi çekerek kapatın. Fişi çekilmeyen elektrikli ev aletleri azda olsa bir miktar elektrik tüketir.
* Ütüyü, saat 22.00′den sonra yapın. Ütüleme bitmeden 5 dakika önce fişi prizden çekin.
* Bir akkor lamba, kompakt fluoresan lamba ile değiştirildiğinde yüzde 80 kadar aydınlatma maliyeti azalır.
* Eğer kullanıcının bütçesi bir defada bir çok fluoresan lamba alma imkanı yoksa, geride kalanları değiştirmek için aylık olarak sıraya konarak tamamlanması mümkündür.
* Odadan ayrılırken lambalar kapatılmalıdır. Aile bireyleri odadan ayrılırken lambaları kapatmalarını hatırlatacak notlar konması faydalı olacaktır. Odadan çıkarken lambaların kapatılması alışkanlık haline gelmelidir.
* Gün ışığından mümkün olduğunca faydalanılmalıdır. Odalar doğal aydınlık avantajını daha iyi kullanacak şekilde düzenlenmelidir. Pencere yakınına bir masa ve sandalye yerleştirerek elektrik faturalarında gerçek bir azalma sağlanabilir.
* Dış kapı ışıldakları halojen lambalarla değiştirilebilir. 50-90 watt’lık bir halojen lamba, iki kat fazla watt’lı standart bir reflektör lamba yerine takılırsa yine aynı aydınlatma sağlanır.
* Lambaların ve armatürlerin periyodik olarak bakımları yapılmalıdır. İyi yapılmayan bakım sonucunda lamba üzerinde biriken tozlar faydalı ışık miktarını azaltır. Ayrıca kirlenen lambalarda temizlenmelidir. Bu sayede de daha fazla aydınlanma sağlanır.
* Duvarlar ve tavanlar açık renkli boya ile boyanmalı, dekorasyon eşyaları mümkün olduğunca açık renkli alınmalıdır.
* Lamba ışık çıktısı verimli olarak kullanılmalıdır.
* Daha fazla ışığa ihtiyaç duyulan bölümlerde çok sayıda düşük güçlü lamba yerine daha yüksek güçlü tek bir lamba kullanmak daha verimli bir aydınlatma sağlar. Birden fazla lamba daha fazla maliyet getirir.
* Dekoratif lambalar ışığı sizin istemediğiniz yönlere gönderir. Açık renk, şeffaf gölgelikli abajurlar ışığı daha iyi geçirirler.
* Zamanlayıcılar, fotoseller, ya da yaklaşım sensörleri vasıtasıyla aydınlatmanın kontrol edilmesi de enerji tasarrufu sağlar.



ELEKTRİK EV ALETLERİNDE ENERJİ TASARRUFU YÖNTEMLERİ
Buzdolabı: Buzdolaplarının verimli kullanılmasında öncelikle düzenli olarak bakım yaptırmak gerekiyor. Ayrıca, buzdolabının etrafının toz ve hava sirkülasyonunu etkileyici diğer maddelerden ve ısı kaynaklarından uzak tutulması gerekiyor. Buzdolabındaki gereksiz eşyalarda fazladan elektrik harcanmasına neden olur.
Klimalar: İhtiyaçtan çok büyük bir klima enerji kaybına neden oluyor. Evin güneş alan kısımlarının ağaçlarla gölgelenmesi, cam filmleri, pencere ve duvar tenteleri pasif soğutma yöntemlerinin uygulanması da klimanın soğutma yükünü azaltıyor, dolayısıyla daha az enerji kaybına sebep oluyor.
Ocak ve fırınlar: Eğer evde birkaç tane fırın varsa daima küçük olanı tercih edilmesi gerekiyor. Çok gerekli değilse ön ısıtma yapılmaması, yapılsa bile bu süre 10 dakikayı geçmemesi gerekiyor. Mikro dalga fırınlarda pişirmen 2-10 dakika, ısıtma ise 10-30 saniyede gerçekleşiyor, bu nedenle geleneksel fırınlara göre yüzde 66 daha az elektrik harcıyorlar.
Çamaşır makineleri: Yüksek sıcaklıkta yıkamak yerine ılık suyla yıkamak, durulamanın ise soğuk su ile yapılması gerekiyor. Ayrıca, yıkama programları tam kapasite çalıştırılmalı. Eğer mümkünse çamaşırlar dışarıda güneş ve rüzgardan yararlanarak kurutulmalı. Bu arada, önden yüklemeli makinalar, üstten yüklemeli makinalara göre daha az enerji tüketiyorlar. Gerektiğinden fazla yada çok az çamaşır yıkamakta fazla elektrik kullanımına neden olur.
Bulaşık makineleri: Bulaşık makinası yerleştirilirken çevresinde en az 5 cm boşluk bırakılarak, ısınmadan dolayı oluşan sıcak havanın kolayca dağılması sağlanmalı. Yaz aylarında ısı ve nemi azaltmak için sabah ve akşam saatlerinde yıkama yapılmalı. Bulaşıkları ön durulamaya tabi tutmak gereksizdir, gerektiği durumlarda sıcak su yerine soğuk su kullanılmalı. Bulaşıkların sanitasyonu için yüksek sıcaklıkta yıkama arzu edilmedikçe 55 derece su sıcaklığı yeterlidir. Tam kapasite dolmadıkça makine çalıştırılmamalı.
Elektrikli süpürge: Elektrikli süpürgenin torbası sık sık boşaltılmalı. Bu işlem, süpürgenin emme gücünü yükselteceğinden daha verimli ve daha çabuk temizlemeyi sağlıyor. Ayrıca yılda en az bir kez motor bölümü açılıp, buradaki toz ve pamukçukların temizlenmesi gerekiyor. Ayrıca kaba kirlerin alınması için mümkünse el gırgırı kullanarakta tasarruf yapılabilir.
DİĞER EV ARAÇLARI
Küçük ekranlı televizyonlar büyük ekranlara göre daha az elektrik enerjisi tüketiyorlar. Ses düzeyinin düşük tutulması da elektrik enerjisi tüketimi azaltıyor.
Saç kurutma işlemi mümkün olduğu kadar havlu ile makina kullanmadan yapılması gerekiyor. Ortalama olarak, bir saç kurutma makinasının 10 dakika çalışması 60 watt’lık bir lambanın 3 saat yanmasına eşdeğer bir enerji tüketiyor.
Bu arada, akıllı sayaçlar ile puant tarifesinden yararlanarak, elektrik tüketiminin indirimli ücret tarifesi uygulanan zaman dilimlerine kaydırılmasıyla, aynı miktarda tüketilen elektrik için daha az ücret ödeniyor.
Bütün bunlara dikkat ederek hem bütçemize düşen elektrik faturasını azaltabilir hemde küresel ısınmaya karşı yardımcı olmuş olursunuz.

EVİMİZDE NELERDEN TASARRUF EDEBİLİRİZ? [1]

Evlerimizde elektrik ve suyu verimli olarak kullanmamız mümkündür. Elektrik ve sularımızı israf etmeden verimli olarak kullanmak için öncelikle alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekmektedir.

Elektrikli ev aletleri (fırın, ocak, buz dolabı, derin dondurucu, çamaşır ve bulaşık makinesi ve aydınlatma lambaları) satın alırken sadece ucuz olmasına bakarak karar vermek doğru değildir. Aynı zamanda evimizde kullandığımız ev aletlerinin işletme maliyetini de (elektrik enerjisi ve su v.b.) düşünmemiz gereklidir. Mesela bir çamaşır makinesi satın alırken her bir yüklemede yıkayacağı çamaşır miktarı yanında tüketeceği su ve elektrik enerjisi miktarına da dikkat edilmelidir. Bazen bu aletlerin işletme maliyetlerinin çok yüksek olduğu unutulmamalıdır. Hesaplarımızı yaparken işletme maliyeti verimli olan ev aletleri satın almalıyız. Ayrıca fazla elektrik enerjisi tüketen ev aletlerinin kullanılması ile atmosfere fazla sera gazı karbon dioksitin atılarak yeryüzü sıcaklığının yükselmesine, sel felaketlerine, buzulların erimesine ve meteorolojik yapısının değişmesine neden olunduğu unutulmamalıdır.

Evlerimize satın alacağımız/aldığımız su tüketen ev aletlerinin (çamaşır ve bulaşık makinesi, musluklar, rezervuarlar) verimli su tüketmelerine dikkat etmeliyiz. Mesela tuvalet rezervuarı satın alırken sadece ucuz olmasına bakmamalıyız. Aynı zamanda her boşaltmada ne kadar su tükettiğine de dikkat etmeliyiz. Türkiye’de üreticiler verimli su tüketen rezervuarlar üretmeliler.

Banyo yaparken, yüzümüzü yıkarken, traş olurken, dişinizi fırçalarken, sebze ve meyveleri yıkarken su tüketimindeki alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekir. Temiz su boşa akıtıldığı zaman atıksuya dönüştüğü unutulmamalıdır. İçme suyu ve atık su arıtma maliyetinin yüksek olduğu unutulmamalıdır.

Yeryüzünün üçte ikisi su olduğu halde sadece %0.3 içilebilir su olduğu unutulmamalıdır. Yeryüzünde içilebilir suyun çok kısıtlı olduğunu unutmamalıyız. Gelişmiş ülkelerin çoğunda bugün günlük su tüketimi kişi başına 75-125 litre iken İstanbul’da bu değer 150-200 litredir. Suyu verimli olarak kullanarak hem daha hijyenik ve temiz ortamlar sağlanabilir hem de daha ekonomik işletme yapılabilir.

Evlerimizde elektrik, doğalgaz ve suyu verimli olarak kullanmamız mümkündür. Elektrik ve sularımızı israf etmeden verimli olarak kullanmak için öncelikle alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekmektedir.

Elektrikli ev aletleri (fırın, ocak, buz dolabı, derin dondurucu, çamaşır ve bulaşık makinesi ve aydınlatma lambaları) satın alırken sadece ucuz olmasına bakarak karar vermek doğru değildir. Aynı zamanda evimizde kullandığımız ev aletlerinin işletme maliyetini de (elektrik enerjisi ve su v.b.) düşünmemiz gereklidir. Mesela bir çamaşır makinesi satın alırken her bir yüklemede yıkayacağı çamaşır miktarı yanında tüketeceği su ve elektrik enerjisi miktarına da dikkat edilmelidir. Bazen bu aletlerin işletme maliyetlerinin çok yüksek olduğu unutulmamalıdır. Hesaplarımızı yaparken işletme maliyeti verimli olan ev aletleri satın almalıyız. Ayrıca fazla elektrik enerjisi tüketen ev aletlerinin kullanılması ile atmosfere fazla sera gazı karbon dioksitin atılarak yeryüzü sıcaklığının yükselmesine, sel felaketlerine, buzulların erimesine ve meteorolojik yapısının değişmesine neden olunduğu unutulmamalıdır.

Evlerimize satın alacağımız/aldığımız su tüketen ev aletlerinin (çamaşır ve bulaşık makinesi, musluklar, rezervuarlar) verimli su tüketmelerine dikkat etmeliyiz. Mesela tuvalet rezervuarı satın alırken sadece ucuz olmasına bakmamalıyız. Aynı zamanda her boşaltmada ne kadar su tükettiğine de dikkat etmeliyiz. Türkiye’de üreticiler verimli su tüketen rezervuarlar üretmeliler.

Banyo yaparken, yüzümüzü yıkarken, traş olurken, dişinizi fırçalarken, sebze ve meyveleri yıkarken su tüketimindeki alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekir. Temiz su boşa akıtıldığı zaman atıksuya dönüştüğü unutulmamalıdır. İçme suyu ve atık su arıtma maliyetinin yüksek olduğu unutulmamalıdır.

Yeryüzünün üçte ikisi su olduğu halde sadece %0.3 içilebilir su olduğu unutulmamalıdır.

Yeryüzünde içilebilir suyun çok kısıtlı olduğunu unutmamalıyız. Gelişmiş ülkelerin çoğunda bugün günlük su tüketimi kişi başına 75-125 litre iken İstanbul’da bu değer 150-200 litredir. İçme suyu olarak hizmete sunulan suyun arıtılması için binlerce kWh elektrik enerjisi, arıtma bedeli ve emek güçü harcandığı unutulmamalıdır. Arıtılmış sular israf edilmemelidir. İstanbul’da günlük su tüketimi 1.750.000-2.000.000 m3 dır.
Suyu verimli olarak kullanarak hem daha hijyenik ve temiz ortamlar sağlanabilir hem de daha ekonomik işletme yapılabilir. Burada verilen bilgiler evlerde günlük temizlik ve diğer işlemler yapılırken suyun ve enerjinin (aydınlatma ve ısıtma enerjisi) nasıl verimli kullanılabileceği ile ilgilidir. Bu çalışmada kesinlikle suyun ve enerjinin tasarruf edilmesi söz konusu değildir.

FIRINLAR VE OCAKLAR

1. Yiyecekleri (yemeklerinizi) düz tabanlı tencerelerde ve tepsilerde pişiriniz. Tepsiler fırına uygun olmalı. Yiyecekler çok küçük ve eğik tabanlı tepsilerde kısa sürede pişmez.

2. Mümkünse yiyecekleri mikro dalga fırınlarda ısıtınız. Aynı miktar yiyeceği ısıtmak için mikro dalga fırın, klasik fırına göre %66 daha az enerji tüketir.

3. Yemek pişirirken tencerenizin veya tepsinizin kapakları sıkıca kapalı ise pişirme tamamlanmadan iki-üç dakika önce fırınınızı veya ocağınızı kapatabilirsiniz. Mevcut ısı yemeğin pişmesi için yeterlidir.

4. Fırını ön ısıtıcıda çalıştırmayınız. Yani yemeği fırına koyduktan sonra ısıtıcıyı çalıştırınız. Yüksek sıcaklık gerektiren yiyecekler hariç fırında ön ısıtıcı programını kullanmayınız.

5. Yemek pişerken fırın kapağını gerekmediği sürece açmayınız. Her kapak açılışında sıcaklık 25 0C ile 30 0C birden düşer.

6. Yemek piştikten sonra fırının atık ısısını kullanabilirsiniz. Fırın ısıyı 15-30 dakika tutabilir. Bu esnada tatlıları, yemişleri, küçük ekmek parçalarını ısıtabilirsiniz.

7. Cam ve seramik kaplar, metal kaplardan daha uzun süre ısıyı tutar. Cam veya seramik kaplar kullanıldığında kızartma ve pişirme sıcaklığını 15 0C düşürebilirsiniz.

8. Kapaksız kapta yemek pişirmeyiniz. Kapaksız kapla yemek pişirirken 3 kat daha fazla enerji tüketirsiniz.

9. Enerji tasarrufu için fırın çalıştırıldığında iki veya üç tür yemeği aynı anda pişirmeniz tavsiye edilir.

10. Fırında veya ocakta yemek pişerken yiyeceğin piştiği kabın kapağı mutlaka sıkıca kapatılmalı. Isının ve nemin tencere veya tepsi içinde tutulması için kapaklar hava sızdırmaz olmalı. Bu durum yemeğin hızlı pişmesine yardımcı olur.

11. Yemek pişirmek için basınçlı tencereler kullanarak hem enerjiden hem de zamandan tasarruf edebilirsiniz.

12. Fırın içinde havanın rahatça hareket edebilmesi için fırın ile tepsi arasında 5 cm. boşluk bırakılmalı. Bu durum hem iyi bir hava sirkulasyonunu hem de yemeğin daha hızlı ve iyi pişmesini sağlar.

13. Fırınları odanızı ısıtmak için asla kullanmayınız. Bu durum çok tehlikeli ve pahalıdır.

14. Sebzeli yemeği pişirirken az su kullanınız. Yüksek sıcaklıkta pişirmeye başlayınız. Buhar çıkmaya başladıktan sonra düşük sıcaklıkta pişiriniz. Böylece yiyecekler daha iyi ve hızlı pişer.Yüksek sıcaklıkta pişirme işlemine devam etmek, besin maddesinin yok olmasına neden olur

15. Tüm tencerelerin, tepsilerin, tavaların ve çaydanlıkların tabanları düz olmalı. Alev tencere tabanına, tam olarak temas etmeli, kesinlikle tencere/tava/çaydanlık tabanını aşmamalı. Tencere, tava ve çaydanlık tabanını aşan her alev enerji israfıdır.

16. Düşük sıcaklık şartlarına fırını ayarlayarak, yiyeceği yavaş pişirerek enerji israfını önlemiş olursunuz.

17. Fırın satın alırken mutlaka hava ve ısı sızdırmaz, yalıtımlı (fırın çalışırken elinizi kapağına koyduğunuzda sıcaklık hissetmemelisiniz) ve az enerji tüketenleri tercih ediniz.

ISITICILAR

1. Oturma odasının sıcaklığının 20 0C den fazla olmasına müsaade etmeyiniz. Yatak odanızın sıcaklığını 17 0C de tutunuz. Oturma Odasında 1 0C’lik sıcaklık düşürme %5’lik yakıt tasarrufuna neden olur.

2. Sadece kullandığınız odaları ısıtınız.

3. İhtiyacınız yoksa ısıtıcıyı açmayınız. Hafta sonları veya tatil günleri evinizden ayrılıyorsanız ısıtıcınızın veya radyatörünüzün vanasını kapatınız. Boş daireyi ısıtmak israftır.

4. Isıtıcınızın veya radyatörlerinizin önüne kesinlikle eşya koymayınız. Sıcak hava hareketini önlemeyiniz. Aksi durumda, ısınmak için daha fazla enerji harcarsınız.

5. Pencerelerinizden güneş çekildiği zaman ısının kaçmasını önlemek için perdelerinizi kapatınız. Kapalı ve uygun perdeler pencerelerden ısı kaybını %25 oranında önler. Perdeler radyatörlerin üzerini örtmemelidir.

6. Kış aylarında dış kapı ve pencereleri rasgele açmayınız. Dış kapı ve pencereleri açtığınız zaman hemen kapatmayı unutmayınız.

7. Kış aylarında pencereye güneş ışınları değdiği zaman perdeleri açınız. Bu durun güneş enerjisi ile evinizin ısınmasına yardımcı olur. Güneş çekildikten sonra perdeleri mutlaka kapatınız.

8. Radyatör bağlantı borularının su sızdırıp sızdırmadığını kontrol ediniz. Sızıntıları hemen tamir ediniz/ettiriniz.

9. Gündüzleri odanızı havalandırmak istediğinizde tüm pencereleri aynı anda açınız, yarım saat havalanmasına müsaade ediniz ve sonra tekrar hepsini kapatınız. Bu esnada ısıtıcınızı mutlaka kapatınız.

10. Pencerelerinizin camlarını mutlaka çift cam yaptırınız.

11. Tüm dış kapı ve pencerelerinizi hava sızdırmaz hale getiriniz. Zira havayı ısıtmaya gücünüz yetmez!

12. Radyatörlerinizin arkasına ısı yansıtıcı koyunuz. Böylece radyatör başına yılda 6 dolar kazanırsınız. Alüminyum kaplı yalıtım levhası ile bunu sağlamanız mümkündür.

13. Güneşli havalarda pencerelerinizi temizleyiniz. Bu durum evinizin ısınmasına yardımcı olur.

14. Evinizde ısıtıcınızı çalıştırmadığınız zaman baca damperini kapalı tutunuz.

15. Isıtıcılar evdeki enerjinin %45’i tüketir.

16. Kış aylarında radyatörün üzerine mermer ve çamaşır gibi herhangi bir malzeme kesinlikle koymayınız. Radyatörün üzerinde çamaşır kurutmayınız.

17. Kış aylarında odalarda kesinlikle çamaşır kurutmayınız. Odalarınız buhar içindeki zararlı/toksik gazlarla dolar.

18. Binanızın koridorlarını ısıtmayınız. Koridorlarınızda radyatör varsa lütfen kapalı tutunuz veya kapatınız.

AYDINLATMA

1. Kompakt floresan lambalar normal lambalardan 5 kat daha az enerji tüketirler ve 10 kat daha uzun ömürlüdürler.

2. Standart lambaların ömrü 750-900 saat (150 gün) iken kompakt floresan lambaların ömrü 10.000 saat (2000gün)dür.

3. Enerji koruyucu lambalar satın alarak aydınlatma maliyetini %75 azaltabilirsiniz.

4. Yüksek fiyata satın aldığınız kompakt floresan lambaları iki yılda amorti edebilirsiniz.

5. Bir salon, iki oturma ve bir yatak odası, bir mutfak ve banyolu 100 m2’lik bir dairede günde 5 saat aydınlatma için normal lambalarla 3250 W enerji tüketilirken kompact fluoresant lambalarla sadece 650 W enerji tüketilir.

6. Normal lambalar enerjinin önemli miktarını aydınlatmada değil ısıtmada tüketir.

7. Kullanmadığınız odanızın lambalarını kapatınız.

8. Bina dışı aydınlatma lambalarını sadece gerektiği zaman kullanınız. Otomatik olarak ışığı kapatan ve açan fotosel üniteler veya zaman ayarlayıcı kullanınız.

9. Daha büyük lambalar, daha fazla enerji üretmezler.

10. Odadan ayrıldığınız zaman lambaları kapatınız.

11. Lambaların daha iyi çalışması için kuru bezle temizleyiniz. Kirli ve tozlu lambalar %25 daha fazla enerji tüketirler.

12. Bulanık görünüşlü kompakt floresan lamba kesinlikle kullanmayınız.

13. Gündüzleri mümkünse lambaları yakmayınız. Perdeleri açınız ve güneş ışığından faydalanınız.

14. Binanızın koridorlarında kompakt floresan lambalar kullanınız. Lambalar zaman ayarlı olarak çalışmalıdırlar.

SU ISITICILARI

1. Sıcak su tankına dokunduğunuzda bir sıcaklık hissediyorsanız termosifonunuzun çevresini yalıtınız/yalıttırınız. Böylece %10 enerji tasarrufu sağlamış olursunuz. Eski ısıtıcılarınız için bu elzemdir.

2. Su sızıntılarını tamir ediniz veya ettiriniz. Sıcak suyunuzda sızıntı yılda tonlarca suyun ve enerjinin israf edilmesi demektir.

3. Su ısıtıcınızı sıcak su kullanılan yere yakın kurunuz. Aksi durumda sıcak su istediğiniz yere gelinceye kadar bir miktar soğur. Isı kaybını azaltmak için sıcak su borularınızı yalıtınız.

4. Mutfaktaki havalandırıcıları yalıtınız.

5. Yiyecekleri temizlerken ve kirli kapları çalkalarken sıcak su yerine soğuk/ılık su kullanınız.
6. Fazla miktarda enerji tüketen yalıtımsız eski su ısıtıcılarınızı iptal ediniz. Yüksek verimli, yalıtımlı su ısıtıcıları satın alınız.

7. Banyo yapmak yerine duş alınız. Böylece %30 daha az su kullanırsınız. Banyo yaparken ayarlanabilir debili aeratörlü duş başlığı kullanınız. Bu duş başlığı dakikada en fazla 9-12 litre su tüketirken diğer başlıklar 25-30 litre su tüketir. Böylece 5-6 dakikalık banyo esnasında 50-100 litre sıcak su ve o oranda da enerjiyi tasarruf etmiş olursunuz.

8. Su ısıtıcısını kullanmadan önce dolu olup olmadığına bakınız. Boş veya yarı dolu iken çalıştırmanız ısıtıcınıza zarar verir.

9. Isıtıcınızda sıcaklık/basınç tahliye vanası olmalı. Bu vana evinizin ve ısıtıcınızın zarar görmesini önler.

10. Su ısıtıcınızın termostatını maksimum 50 0C ayarlayınız. Bu sıcaklık banyo ve mutfaktaki işler için uygundur. Çoğu insan 42 0C sıcak su ile banyo yapmaktadır.

11. Su ısıtıcınızın dibinde zamanla tortu oluşur. Yılda bir veya iki defa 5 litre tortulu suyu dren ediniz. Su ısıtıcınızda kesinlikle sert su kullanmayınız.

12. Tatil günleri evden ayrılmadan önce ısıtıcınızı mutlaka kapatınız.

13. Su ısıtıcısı satın alınırken verimli ömür maliyetini mutlaka hesaplayınız.
Verimli Ömür Maliyeti =(Satın Alma Fiyatı) +(Yıllık Enerji Maliyeti x Tahmini Ömrü x İskonto Faktörü)

Su ısıtıcıların tahmini ömrü 13 yıl, iskonto faktörü ise 0.83’dür. Buna göre en önemli faktör yıllık enerji maliyetidir.

BULAŞIK MAKİNELERİ

1. Kısa süreli yıkama ve durulama özellikli bulaşık makinesi satın alınız. Yani daha az yıkama ve çalkalama süreli, daha az su ve elektrik enerjisi tüketen makineler satın alınız.

2. Makineyi odaya yerleştirirken çevresinde en az 5 cm. boşluk kalmasına dikkat ediniz. Makinenin ısınmasından dolayı oluşan sıcak havanın kolayca dağılmasını sağlayınız. Aksi durumda daha fazla enerji harcanacaktır.

3. Bulaşıkları makineye koymadan önce soğuk suda çalkalamaya gerek yoktur.

4. Makineyi yarı dolu veya aşırı dolu halde kesinlikle çalıştırmayınız. Ama mutlaka dolu halde iken çalıştırınız. Bulaşığınız makineyi doldurmuyorsa bekleyiniz. Çünkü yarı dolu halde kullansanız da aynı enerji, deterjan ve suyu tüketirsiniz.

5. Az kirli bulaşıklar için kısa veya ekonomik devirli, düşük sıcaklıklı programı kullanınız.

6. Yaz aylarında ısı ve nemi azaltmak için sabah veya akşam saatlerinde yıkama yapınız.

7. Bulaşıklar için sıcaklığın en az 60 0C olması istenir. Ancak 50 0C de bulaşıkları yıkamanız mümkündür. Böylece enerjiyi %10 verimli kullanabilirsiniz.

8. Makine çalışırken mümkünse banyo ve mutfakta aşırı su kullanmayınız.

9. Bulaşık makinesi satın alırken verimli ömür maliyetini mutlaka hesaplayınız.
Verimli Ömür Maliyeti =(Satın Alma Fiyatı) +(Yıllık Enerji Maliyeti x Tahmini Ömrü x İskonto Faktörü)

Bulaşık makinelerinin ortalama ömrü 12 yıl ve iskonto faktörü 0.84’dür. Buna göre en önemli faktör yıllık enerji maliyetidir.

ÇAMAŞIR MAKİNELERİ

1. Çamaşır makinesini kurduğunuz yerin çevresinde en az 5 cm. boşluk kalmasına dikkat ediniz. Çünkü makine çevresinde hava kolayca hareket edebilmelidir.

2. Makineyi tam dolu iken çalıştırınız. Fazla ve eksik çamaşırla yıkama yapmayınız. Eksik halde yıkama yaparken de aynı miktar enerji, deterjan ve su tüketirsiniz.

3. Çamaşırları yıkarken sıcak su yerine, ılık su kullanınız. Durulamayı ve çalkalamayı ise soğuk su ile yaptırınız. Elektrik enerjisinin %90’ı suyu ısıtma esnasında harcanır. 30-40 0C su sıcaklığı çamaşır için en uygun sıcaklıktır.

4. Çamaşırları sıcak veya çok sıcak sularla yıkamayınız. Bu durum çamaşırların yıpranmasına, tüylenmesine neden olur.

5. Çamaşırlar için doğru yıkama programı seçiniz. Çamaşırları aşırı kurutmayınız. Fazla harcanan enerji yanında aşırı kurutma elbiseyi tüylendirir ve yıpratır.

6. Makineniz için belirlenen deterjanları kullanınız. Aşırı köpüren deterjan kullanmayınız. Deterjan miktarına dikkat ediniz. Az veya fazla miktarda deterjan kullanımı verimsiz temizleme demektir.

7. Çamaşırlarınız çok kirli olduğu zaman ön yıkama programını kullanınız.

8. Daha az su, enerji ve deterjan harcayan makine satın alınız.
9. Her yıkamadan sonra kurutucudaki filtreyi temizleyiniz.

10. Durulama biter bitmez çamaşırları çıkarınız. Nemli havanın uzaklaşması için çamaşır yıkanan yerin iyi bir şekilde havalandırılmasına dikkat ediniz.

11. Soğuk suda temizleme yapan deterjanlar kullanınız. Böylece enerji tüketimini minimize edebilirsiniz

12. Çamaşır satın alırken verimli ömür maliyetini mutlaka hesaplayınız.
Verimli Ömür Maliyeti =(Satın Alma Fiyatı) +(Yıllık Enerji Maliyeti x Tahmini Ömrü x İskonto Faktörü)

Çamaşır makinelerinin ortalama ömürleri 18 sene, iskonto faktörünün ise 0.78’dir. Buna göre en önemli faktör yıllık enerji maliyetidir.

BUZDOLABI VE DERİN DONDURUCULAR

1. Evde tüketilen enerjinin %15’i buzdolabının çalışması için tüketilir.
2. Buz dolabınızı, soba, radyatör, bulaşık makinesi ve ocak gibi ısıtıcı kaynaklardan uzak yere yerleştiriniz. Böylece enerji tüketimimizi %10-15 azaltabilirsiniz. Dolabı mutfağın en soğuk yerine koyunuz.

3. Dolabın çevresinde havanın serbestçe hareket edebileceği yeterli aralık (5 cm. gibi) bırakılmalı. Aksi durumda hava serbestçe hareket etmediğinde enerji tüketimi iki veya üç kat artar.

4. Buzdolabı ve derin dondurucu satın alırken az enerji tüketenler satın alınmalı.

5. Buzdolabının sıcaklığını +5 0C de, derin dondurucunun sıcaklığının ise -18 0C de tutunuz. Daha düşük sıcaklık enerji israfıdır. Dolabınız 5 yaşından büyükse daha düşük derecelerde çalışmaması için sıcaklığı termometre ile, yukarıdaki değerlere göre ayarlayabilirsiniz.

6. Yemeklerinizi dolaba koymadan önce oda sıcaklığına kadar soğumasını bekleyiniz. Sonra dolaba koyunuz. Böylece yemeği soğutmak için ilave enerji harcatmayınız.

7. Buzdolabının ve derin dondurucunun kapılarının hava sızdırmaz olmasına dikkat ediniz. Sızdırmazlık kontrolü için beyaz temiz bir kağıdı kapı contası ile dolap kabinesi arasına koyunuz ve dolap kapısını kapatınız. Eğer kağıt çok kolayca çekilebiliyorsa buzdolabınız veya derin dondurucunuz hava alıyor demektir. Contalarını mutlaka değiştirmeniz gereklidir.

8. Dolabınıza koyduğunuz yiyeceklerin üzerini alüminyum folya veya plastik yerine kağıtla mutlaka örtünüz. Kağıt iyi bir yalıtım malzemesidir. Örtülmemiş yiyecek nem bırakır ve kompresörün daha fazla çalışmasına neden olur.

9. Derin dondurucuda buz kalınlığının 6 mm. den fazla olmasına müsaade etmeyiniz. Dolaptaki buz otomatik olarak erimiyorsa yılda en az iki defa eritiniz. Böylece enerji israfını önlemiş olursunuz

10. Dolabın altında veya arkasında bulunan bobinleri yılda iki defa vakumlu süpürge ile temizleyiniz. Temizlemediğiniz zaman %25 daha fazla enerji tüketerek istenen sıcaklığı elde edebilirsiniz.

11. Dolabınızın kapısını sık sık açmayınız. Açtığınız zaman da kısa süre açık tutunuz. Aksi durumda fazla enerji tüketimine neden olursunuz.

12. Dolaba ve buzluğa kesinlikle aşırı yiyecek koymayınız. Soğuk hava dolap ve buzlukta serbestçe hareket etmesine özen gösteriniz..

13. Derin dondurucudan alacağınız bir kase içindeki buz parçasını dolabınızın ortasına koyunuz. Böylece 3-4 gün süre ile, %5 daha az enerji harcamanız mümkündür.

14. Buzluktan çıkardığınız yiyeceği dolapta eritiniz. Bu durum dolabınızın soğuk kalmasına yardımcı olur. Böylece dolabınız daha az enerji harcar.

15. Buz dolabın verimli çalışma ömrü 20 yıldır. Eski dolaplar yeni dolapların iki katı enerji tüketirler.

16. Buzdolabı satın alırken verimli ömür maliyetini mutlaka hesaplayınız.
Verimli Ömür Maliyeti =(Satın Alma Fiyatı) +(Yıllık Enerji Maliyeti x Tahmini Ömrü x İskonto Faktörü)

Dolabın tahmini ömrü 20 sene, İskonto faktörü ise 0.76 dır. Buna göre en önemli faktör yıllık enerji maliyetidir.

BANYO VE TUVALETTE SU TÜKETİMİ

Evinizde hergün ne kadar su tükettiğinizi biliyor musunuz? Evinizde su israfına son vermek için öncelikle nerede ne kadar su tükettiğinizi bilmelisiniz.

Birçok evde gizli su kaçağı olabilir. Bunu tespit etmek için bütün muslukları kapatınız ve su sayacını okuyunuz. İki saat süre ile su kullanmayınız. İki saat sürenin sonunda su sayacını tekrar okuyunuz. Böylece su kaçağı olup olmadığını öğrenebilirsiniz.

- Banyo ve tuvalette, tüketilen su miktarı evde tüketilen toplam suyun %70’ini oluşturmaktadır.

- Tuvalet rezervuarının su depolama kapasitesi 16 litredir. 4 kişilik bir aile 16 litrelik tuvalet revervuarı ile ayda tuvalette 7 ton su tüketir. Bunun yerine 7 litrelik tuvalet rezervuar ile hem tuvaleti temizlemek hem de su tüketimini 2.5-3 tona düşürmek mümkündür.

- Tuvalet rezervuarı 16 litrelik ise bu durumda iki adet 1.5 litrelik plastik şişeye su doldurup rezervuara koyarak su tüketimini %20 azaltabilirsiniz.

- Tuvalet rezervuarınız su sızdırabilir. Bu miktar günde 700 litre suya ulaşabilir. Sızıntı suyunu kontrol etmek için rezervuara birkaç damla boyalı su ilave ediniz. Bu rengi 5-7 dakika içinde tuvalette görürseniz sızıntı var demektir. Tamir ediniz/ettiriniz.

- Banyo yerine duş alarak su tüketimini %25 azaltabilirsiniz. Duş alarak 40-60 litre su tüketirken banyo yaparak su tüketimi 120-150 litredir.

- Duş yapmak için ortalama 5-6 dakika yeterlidir. Böylece duş başına 55 litre su tasarruf edebilirsiniz.

- Sıcak suyu tek açma kapama ile kontrol edebiliyorsanız duş esnasında vücudunuzu veya saçınızı sabunlarken veya şampuanlarken suyu açık tutmayınız.

- Klasik duş başlıkları dakikada ortalama 15-20 litre su akıtırken düşük akımlı aeratörlü duş başlıkları dakikada 9-10 litre su tüketmek mümkündür. Böylece 5 –6 dakikalık duş esnasında 90-120 litre sıcak su yerine 45-60 litre sıcak su ile aynı işlemi yapmak mümkündür.

Böylece 4 kişilik bir aile günde 3 defa duş yapsa yılda 55 ton su tasarruf edebilir.

- Düşük akımlı aerotörlü duş başlıkları kullanarak su tüketimini dakikada 10 litreden daha aşağı düşürebilirsiniz. Böylece normal duş başlığına göre %30-40 su tasarrufu sağlayabilirsiniz.
-
- Duş yerine banyo yapmak istiyorsanız küvete koyacağınız su seviyesini 2,5-5 cm azaltarak banyo yapabilirsiniz.

- Banyo küvetinde banyo yapacaksanız önce küvet drenini kapatınız sonra musluğu açıp küvete su doldurunuz.

- Sık aralıklarla açılıp kapatılan musluklar için klasik musluklar yerine kolay açılıp kapatılan musluklar ile kullanarak su tüketimini %25 azaltabilirsiniz.

- Dış fırçalama ortalama 3 dakika süre alır. Eğer musluk açık bırakılırsa her fırçalama esnasında ortalama 15 litre suyu ziyan etmiş olursunuz. Günde iki defa diş fırçalanırsa yılda 10.950 litre su tüketirsiniz. Eğer fırçalanmış dişinizi bir bardak su ile çalkalarsanız yılda 9.100 litre su tüketimini önlersiniz.

- Dişlerinizi fırçalarken, tıraş olurken ve yüzünüzü sabunlarken musluğu kapalı tutarak günde 15-35 litre su tasarruf edebilirsiniz.

- Banyodaki muslukta düşük akımlı aerotörlu başlık kullanarak suyu %25-35 daha verimli kullanabilirsiniz ve o oranda da sıcak su kullanımını azaltabilirsiniz. Aerotörlerinizi periyodik olarak temizleyiniz. Filtre üzerinde partikül birikebilir.

MUTFAKLARDA SU TÜKETİMİ

Musluğunuz dakikada bir damla su sızdırıyorsa yılda 12 500 litre boşa akmış demektir.
- Mutfakta tüketilen su miktarı evde tüketilen toplam suyun %10 oluşturmaktadır.
- Kirli kaplarınızı elle veya bulaşık makinesinde yıkamadan önce su dolu leğende ıslatınız ve kirleri gevşetiniz. Kirli kapları akar musluk suyu ile yıkamayınız. Leğen içindeki su ve deterjan yardımı ile bulaşıkların kirlerini çıkardıktan sonra musluğu yavaşça açarak çalkalama ve durulama yapınız.

- Normal musluklarda dakikada 8-27 litre su tüketilirken düşük akımlı aeratörlü musluk kullanarak su tüketimi yarı yarıya düşürülebilir. Bu musluklara takılan aparatlar pahalı değildir.

- Muslukların su damlatmasını önleyiniz. Dakikada 50-100 damla su akıtan bir musluktan ayda 750-1500 litre suyun ziyan edildiğini unutmayınız.

- Sebze ve meyveleri akar musluk suyu ile yıkamayınız. Leğenin yarısına kadar su koyunuz. Sebze ve meyveleri suya koyduktan sonra musluğu yavaşça açınız ve hızlıca yıkamayı yapınız.

- Kirli kapları elinizle yıkarken önce kaba kiri fırça ile çıkartınız. Leğene ılık/soğuk suyu ve deterjanı koyup deterjanı da köpürttünüz ve musluğu yavaşça açıp kapları hızlıca yıkayınız. Sonra aynı leğene temiz ılık/soğuk su koyarak temizlenmiş kaplarınızı çalkalayınız.

- Direk akan musluk suyu ile kaplarınızı durulamayınız. Böylece günce 30-60 litre su tasarruf edilmiş olur.

- İçme suyu olarak akan musluk suyu yerine sürahi veya buzdolabına konmuş suyu kullanınız.

- Çoğu yiyecekleri pişirmek için az su kullanınız. Pişirdiğimiz kabın kapağı kapalı
olmalıdır. Aksi durumda çoğu vitaminlerin ve minerallerin kaçmasına neden olur. Ekstra pişirme için yakıt sarfiyatı olur.

- Buzluktaki yiyeceklerin ve diğer donmuş gıdaların buzunu eritmek için su kullanmayınız. Bu tür gıdaların buzlarını buzdolabının alt gözünde bir gece bekleterek çözebilirsiniz.

- Evlerde suyun %35 banyoda, %30 tuvalette, %20 çamaşır ve bulaşık yıkamada, %10 yemek pişirme ve içme suyu ve %5 temizlik amacı ile kullanılmaktadır.

- Musluklardan sıcak su sızıntısı fazla su kullanımı ve enerji israfı demektir.

- Buzluktan çıkardığınız yiyecekleri gevşetmek için su kullanmayınız. Buzluktan çıkardığınız yiyecekleri akşamdan alt göze koyarak sabahleyin yiyeceği gevşetebilirsiniz.

ISI YALITIM UYGULAMASI

Isı yalıtımı nerelere yapılır?
Binaların çatı ve duvarlarına
Toprak temaslı mahallere
Katları ayıran döşemelere
Tesisat boruları ve havalandırma kanallarına
Garaj, depo gibi ısıtılmayan bölümlere bakan duvarlara yapılır.

Isı yalıtımı nasıl yapılır?
Isı yalıtımı evlerimizin çatı, döşeme ve dışa bakan tüm duvarlarına ısı geçirmeyen malzeme uygulanmasıyla yapılır. Pencerelerde de özel kaplamalı yalıtım camı üniteleri ve yalıtımlı doğramalar kullanılmalıdır. Isı yalıtımı binaların içinden veya dışından uygulanabilir. Isı yalıtımının önemli bir unsuru da tesisatların yalıtılmasıdır.
Mantolama Nasıl Yapılır
Yapılarda gelişen yapı teknikleri sonucu beton satıhlar artmıştır. Betonarme yüzeyler, içeride üretilen enerjinin ısı köprüleri oluşturarak dışarı atılmasına sebep olur. 2000 yılında Türkiye'nin yıllık ısınma harcaması yaklaşık 4 Milyar dolar olmuştur. Yapıları soğutmak için harcanan enerjinin, ısıtmak için harcanan enerjiden daha fazla ve pahalı olduğu da hesaplanırsa bu rakam çok daha yukarılara tırmanmaktadır. Yapılan araştırmalar, ısı yalıtımı yapılmamış betonarme bir binada, oluşan ısı köprüleri sebebi ile üretilen enerjinin %50-%60 'ından yararlanılamadığını göstermiştir. Mantolama (Isı yalıtımı) uygulamasındaki maksat bu enerjiden mümkün olduğunca fazla yararlanabilmektir.
Günümüzde, gelişen teknikler, ısı yalıtımı uygulamasından alınan verimin artmasını sağlamıştır. Isı köprülerinin oluşumunu engellemekte en verimli sistem olan (Dışarıdan Yalıtım) Mantolama Uygulamasında çeşitli yoğunluklarda Polistiren veya Taşyünü Levhalar kullanılmaktadır. Sıvalı veya sıvasız her türlü zemine rahatlıkla uygulanabilen bu sistemin safhaları aşağıda verilmiştir. Etkileşimli kesit fotoğraf üzerinde ilgili bölümlere tıklayarak bilgilere ulaşabilirsiniz.

MANTOLAMA UYGULAMASI
Başlangıç profili : Mantolama uygulamasının ilk aşaması olarak, zemine aliminyum başlangıç (su basman) profili çakılır.Başlangıç profili'nin ölçüsü, tercih edilen yalıtım levhasının kalınlığına ve uygulanacak sisteme göre değişiklik gösterir. Profiller duvara özel dübelleri ile çakılarak tespit edilirler.
Yapıştırma Harcı : Profiller çakıldıktan sonra yalıtım levhalarının arka yüzüne dişli mala ile veya noktasal yapıştırma metodu ile özel yapıştırıcı harç sürülür. Harç sürüldükten hemen sonra yalıtım levhaları duvara şaşırtma metodu ile yerleştirilir.

Dübelleme
Dübellemeye başlamadan önce, yapıştırma harcının tam olarak kuruması beklenmelidir. Dübeller yalıtım levhasının üzerine matkap ile uygun bir delik açıldıktan sonra çakılarak sabitleştirilir.
Kenar ve Köşeler : Köşelerde düzgün ve sağlam bir yüzey elde edebilmek için aliminyum köşe profilleri kullanılır. Köşe profilleri, yalıtım levhalarının üzerine donatı katmanı oluşturulmasından önce yerleştirilir ve üzeri donatı sıvası ile kapatılır.
Donatı Sıvası ve Filesi : Köşe profillerinden başlayarak bütün yüzeye donatı sıvası sürülür ve dişli mala ile trifillenir. Bu sıva üzerine sıva henüz yaş iken donatı filesi, kenarları 10'ar cm birbirinin üzerine binecek şekilde yerleştirilir. Filenin üzeri tekraren sıva ile kapatılır.
Hafif Sıva : Son kat hafif sıva, donatı sıvası tamamen kuruduktan sonra istenilen kalınlıkta (2,3,4 mm) uygulanır. Böylelikle, mantolama uygulamasının dışında sert ve dekoratif, koruyucu bir katman oluşturulur.

Boya : Mantolama uygulamasının son aşaması, hafif sıva uygulanmış zeminlerin dekoratif bir dışcephe boyası ile boyanmasıdır.

Yalıtım Malzemeleri Ve Levhaları
EPS : Günümüzde kullanılan yalıtım levhaları arasında, en popüler olanı EPS (Ekstrüde Polistiren) yalıtım levhalarıdır. Oldukça düşük bir ısı iletkenlik (0,031 W/mK)değerine sahip olan EPS'nin yangın sınıfı B-1 (Zor alevlenici) ve min.20 Kg/m³ yoğunluktadır. Ülkemizde, dışcephe ısı yalıtımında, çoğunlukla 3 cm kalınlığında, binili tipleri kullanılmakla birlikte, teras yalıtımı, özel işlemler veya istenildiği durumda, 5 cm kalınlığında levhalar da kullanılmaktadır.
XPS : Ekspande Polistiren. Birim hacim kütlesi 16 Kg/m³ ve Isı iletkenlik değeri 0,040 W/mK'dır. EPS levhalara göre daha ekonomik olan XPS levhalar B-1 yangın sınıfına girerler. Beyaz köpük olarak da bilinir.
Taşyünü : Isı yalıtımı ve ses yalıtımı amacı ile kullanılan taşyünü, diğer yalıtım levhalarına kıyasla daa yüksek bir yoğunluğa sahiptir. Doğal yapısı nedeni ile yangın sınıfı A (Yanmaz) olan taşyünü 0,040 W/mK ısı iletkenlik değerine sahiptir.

YAPIŞTIRICI HARÇ MALZEMELERİ
Polimer esaslı, mineral, kuru, nefes alabilen ve yüksek yapışma özellikli özel bir harçtır. 3,5 - 4,5 Kg/m² sarfiyatı ile kullanılan yapıştırıcı harç, her türlü mineral yapıdaki yüzeye, polistiren ve taşyünü levhaları yapıştırmak için kullanılır. Su ile karıştırılarak, kullanım esnasında hazırlanır.
BAŞLANGIÇ (SU BASMAN) PROFİLİ
Su basman seviyesinde, sistemi darbelerden koruyan 0,4 - 0,6 mm, alüminyumdan imal edilen, damlalıklı taşıyıcı profildir. Kullanılacak yalıtım levhasının kalınlığına göre, değişik boyutlarda olabilir.

ALÜMİNYUM PROFİLLER
Bina köşeleri, pencere ve kapı merkezleri gibi dış köşelerde, sistemi korumak maksadı ile kullanılan, yan yüzeyleri delikli, 25/25 mm alüminyumdan imal "L" profilidir. Aynı zamanda sıva uygulamasında mastar görevi görmektedir.

PLASTİK DÜBELLER
İç ve Dış izolasyon levhasını duvara veya tavana monte etmek için kullanılan plastik bağlantı elemanıdır. Tuğla üzerine yapılan uygulamalarda, boşluğa gelen dübeller, çıkartılarak başka bir noktadan çakılmalıdır. Dübelin çakılacağı noktada, yalıtım levhaları bir miktar oyularak, dübel çakıldığında yalıtım levhasının üzerinde kabartı olmaması sağlanmalıdır. Normal uygulamada 1 metrekare'ye minimum 6 Adet çakılır.

DONATI SIVASI
Özel kimyasal karışımlı bir mineral kuru yalıtım ve sıva harcıdır. Yalıtım levhası üzerinde yüksek elastikiyet ve adherans oluşturacak şekilde toz polimerlerle ve su iticilerle takviye edilmiştir. Yalıtım levhasını dış etkenlerden korumak için iki kat olarak ve donatı filesi takviyesi ile uygulanır. Ortalama sarfiyatı 3,5 - 4 Kg/m²'dir.

DONATI FİLESİ
Yalıtım levhası üzeri donatı sıvası, genleşme derzleri, montaj derzleri için üretilmiş ve özel alkalilerle emprenye edilmiş, cam elyaf sıva filesidir. Sıvadaki çatlamaları önler ve yüzeye direnç kazandırır. Mantolama uygulamasında kullanılacak donatı filesi 145 - 170 gr/m² ağırlıkta, 3-4 mm göz aralıklı olmalıdır.

HAFİF SIVALAR
Çimento esaslı, elyaf katkılı, taş sıva izlenimi veren, son kat hafif dekoratif sıvadır. Mantolama uygulamasında alt katmanları dış etkilerden yüksek sertliği ile korur. Zeminden kaynaklanabilecek görüntü bozukluklarını egale eder. 3 mm kalınlık için ortalama sarfiyatı 3-3,5 Kg/m²'dir. Beyaz renktedir.

BOYA UYGULAMASI
Yapılan Mantolama uygulamasının son aşaması olarak, hafif sıvanın üzeri, beyaz rengin istenmediği durumlarda, arzu edilen herhangi bir renkte ELASTOMERİK, ELASTOSİT veya SİLİKONLAR kullanılarak boyanabilir